– ZİYA NURDAN
*
Yorulup usanmadan efkâr yüküne talip
Dağlar gibi eğilen başım benimle kalsın!
Gülerken kahır dolu ağlarken içten gelip
Seller gibi dağılan yaşım benimle kalsın!
*
İbretler alınmalı yaşayan şu nesilden,
Yaşantımız ibaret bir kısacık fasıldan.
Kopyaya tamahım yok nasip olsun asıldan,
Hakikate daldığım düşüm benimle kalsın!
*
Kibir denen illetin olmayalım esiri,
Yolluk bile ipekten beğenilmez hasırı.
Riyakâr yaşamanın ölçülemez hasarı,
Tevazuyla yıkılan kaşım benimle kalsın!
*
Tükenir saatlerim geçen zaman yayında,
Dönüyor mevsimlerim hiç şaşmadan ayında,
Ne de ibretlik şeydir ölür dost da hain de
Kadir kıymet bilecek eşim benimle kalsın!
*
Minnet duyulur oldu beş kuruşluk namerde,
Menfaat olmasaydı göze inmezdi perde.
Kuldan çare beklenmez gelen ilahi derde,
Sabır ile sıktığım dişim benimle kalsın!
*
Gücenmem Yaradan’a, hep bir hikmet ararım.
Ciğerim közlense de kalkar kendim sararım.
Tevekkül nişanesi olmalı son kararım,
“Bu da geçer.” dediğim neşem benimle kalsın!
*
İnsanla bozuluyor intizam denen nakış,
Yılı hiç tat vermiyor mevsimi değiş tokuş,
Temmuzu aratmıyor ilkbahardaki yakış;
Kefen diye sardığım kışım benimle kalsın!