– BURHAN KÂZIM ÇALIK
*
tükeniş melodramı kumu azalan ince belli saat
kırgınlıklar tayfuna tutulur, titrek değerler yiter
yaşanmayan hayatın vebalini yüklenir sözcük
aleyhtekiler, başa gelenlerin bostanında biter
*
kendini derin sularda arayan yoğun yalnızlık
arzın kımıldanışları, fark edilmesi zor titreşim
vücudun çizgilerine ruhu sindiren sükunet
güneşli gün; dolu vuran, kırağı düşen yerleşim
*
anlık karar gaflet süreçleri ve peşi sıra nedamet
sisin pusun ortasında kalan çoğu zaman insan
başka sıkıntılar, farklı savunmalar kara ihtimaller
duyguların bir başkaldırısıdır her daim hüsran
*
yaşamı katlanılır kılan hayal gücündeki renkler
sevinç, mutluluk gökkuşağına kurulan salıncak
sevi, yalın ömrün müphem duraklarında bekler
gelecek, umutlar kök saldıkça yeşerir ancak
*
hızlı dalgalarda çoğalan tuzlu köpükleri tutmak
istiyordun ki sığsın narin parmaklarına deryalar
kollarını iki yana açıp sarılmak kavuşmak maviye
benliğinde varlığınla inandığın lacivert ütopyalar
*
kutlu heyecanından, dizlerinin bağı çözülüyordu
direnmeyi öğütlüyordu, yaşamdan aldığın haz
tanrıçalar gördükçe seni kendilerine üzülüyordu
nasıl da yakışıyordu mahcup boynuna naz.
*
güneş bir nevi, buğday tenin, arzuları pekiştiren
geçmişimle arama bir perde çeker hisli nazarın
ötelerden gelen güzellik, cennetten damlayan nur
gülüşün, yeniden doğuş kıyısında Hazar’ın