– OĞUZ KAYIRAN
bir şiir geçiyor, dedi: dua ederek geceler için mi el
oysa tırnaklarımız ne çok yoruluyoruz kan çanağı.
billur yok, kül ve ten; bir geçiş hasret yol upuzun!
Özle! – : bir dudakların, çizer iken bırakıyor kavis…
boşluğa!. geri çekiliş ile boşluğun ekranları nerede
uzak yaslar içi! gözlerin kısa, yol çürü çürü kıyı ile
hiçbir şey kalmıyor, aya bakıyor damarlarımız dil!
tek bir sanı ile mutluluk: uçurum! ki pas içi düşüş
dokun!. ki hep akıyor geldiği yolun gölgesi içine
nice hatırlanmayan sokak lambaları – sökülmedik!
toprağa gömdüğün kanın ile öğren sadece susmayı
yollar sana gelecek, bir vakte ermeden gözlerin içi