*Ziya NURDAN
Yokluğuna yaş döküp varlığını ararken
Mecalim peşin sıra koşarken neredeydin?
Hayalinle avunup resimleri sararken
Vuslatın tek celsede boşarken neredeydin?
*
Mahcubiyet duymadan yüzüme bakıp bakıp
Feleğin ihtarıyla bir de yalnız bırakıp
İşlediğin suçları bizzat üstüme yıkıp
Nedamet şekvasıyla yaşarken neredeydin?
*
Yıkıldığım köşemden doğrularak bakarken
Ömür denen rotadan hep uğruna çıkarken
Engellerin şahını yüzükoyun yıkarken
Vehimleri sabrımla aşarken neredeydin?
*
Hicran terazisinde ağır bassa da payım,
Güzelliğin hat(ı)rına gam çekip yaşayayım.
Kalbimdeki ümidi en yükseğe asayım.
Umutsuzluk selinle taşarken neredeydin?
*
Haset güruhun ile fitneye alkış tuttun.
En olmadık sebebe makul şüpheler kattın.
Şu olumsuz tavrınla beni ateşe attın,
İntizarın sinemi deşerken neredeydin?
*
Miadını doldursun beklemek düşüncesi,
Kalbinde yer etmesin tereddüdün sancısı.
Muktedirken ruhuma sevdanın en incesi,
İtimat hükümetim, düşerken neredeydin?