YANILGI

*AHMET SÜREYYA DURNA

*

Öyle inanmıştım ki ve hem de katiyetle,

Dürüstlükten insana zarar gelmez, diyordum.

Öyle donanmıştım ki tekmil iyi niyetle,

Mȃna çerçevesinde her söze kanıyordum;

Meğerse yanılmışım.

*

Uyuz eşeğin bile derisini kaşırken

Rastladığım sayrıyı omzumda taşırken,

Yaşanan acıları yürekten paylaşırken,

Tutuşanla tutuşup yananla yanıyordum;  

Meğerse yanılmışım.

*                                

Daima kulağının üstüne yatanları,

Gerçeklere çiğ yalan, süte su katanları,

Ta ki görene kadar “din”le aldatanları,

Ben herkesi nefsimden üstündür sanıyordum;

Meğerse yanılmışım.                                                  

*

Kaymaklı kadayıfta, keza ballı lokmada,

Salt akçeli işlerde, kerevete çıkmada…

Elde tuttuklarımı gönüllü bırakmada,

Nice aç gözlülere öncelik tanıyordum;

Meğerse yanılmışım.

*

Arıtanlar onlardı sanki günah kirini,

Gıpta ile izlerdim rol model tiplerini,

Bol keseden dağıtan(!) kerem sahiplerini,

Muhabbet besleyerek şükranla anıyordum;

Meğerse yanılmışım.

*

Pansumancı başıydım ufunetli çıbanın,

İçinde yer alırdım en belirgin çabanın,

Ya bir fincan kahvenin veya bir merhabanın,

Hatırına hürmeten zora katlanıyordum;

Meğerse yanılmışım.

                         

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Facebook
Twitter
YouTube
Instagram