serin ve dalgın bir akşamüstü zeytine banılan solgun kudüs’tü yerden göğe yağdı kuru dualar iri alev topu sofraya düştü nemlendi gözümüz çözüldü söz hüzün
Yazar
Yorgun Atlar Türküsü
ben yola bırakılmış güneşi yürüten bir ateş olmalıyım gördün mü kaç kuşak koşmuyor ki atın sağrıları yara oldu göç içmiş atlar zamana nasıl
KÖYDE YAŞAM, İÇİMİN MAVİ TOZ BULUTU
Köylü kadınlarının bir kısmı tarlada çalışırken diğerleri evde kazanlarla kaynattıkları sıcak suyu alırlar leğenlere boşaltırlar, elleriyle çamaşırları yıkarlardı. Hacce bacıda tandırı yakmış yine bu
ÇÜRÜYECEKTİR
Süslü yağdanlıklar makama araç Oldukça değerler çürüyecektir. Kayırma ön safta, revaçta haraç Kaldıkça değerler çürüyecektir. – Yazılan okunur, tesirsiz hutbe. Din ilmi emreder bu
HAMAM TASI
Atlas Tepesi tamamen yeşile bürünmüştü.Afşin’de kış yumşak geçmiş,kar az yağmıştı ama yağmur çok yağdığı için bahçeler,bağlar,tarlalar her taraf yemyeşildi.1992 yılı Mart ayının ortasıydı.Havaların güneşli
YILLAR YAPRAK DÖKERKEN
Çok Kıymetli Gönül Dostları; 7 Haziran 2012 günü Âlem-i Cemâl’e vuslat için Hakk’a yürüyen Türk şiirinin ve ideâlizmin son efsânesi Abdurrahim Karakoç Ağabeyimizi vefâtının
YALNIZ ŞEHİR SANCILARI
“Kudüs’e” bu şehri bir yerlerden tanıyorum bu ağacı, bu toprağı ve gökyüzüne asılı hilali sokakları kuşatan kurşun izlerinden ve barut kokulu bu
SEVMEK ACIDIR
Bir bakış uzattı sevdiceği kızın evine doğru. Hemen çekti gözlerini, başını önüne yıktı, derin sükûtun devamına bıraktı kendisini. Efkârlı tüten bakışları buğulandı. Kapanan kirpiklerinin
NELER OLUR
Aç kardeşin bir ah çekse ırakta Sofranda bal olsa zehir oluyor. Fani el sallarken bu son durakta Nefsime sorunca tehir oluyor. – Hiç hasta
TOPRAK
İnsan ki yaratıcı tarafından yeryüzüne halife olarak gönderilmiş ve geriye kalan tüm mahlukat onun hizmetineelverişli kılınmış, bizzat vahyin ifadesiyle “Biz insanları yarattığımız varlıkların birçoğundan