Açıkkara 77
Açıkkara mizah dergisinin 77. sayısı yayımlandı. Tacettin Şimşek’in “Nigâr Hanım Vay” serisi doludizgin devam ediyor. “Kaç Kitap İmzalasam?” başlığını taşıyan yeni bölümde dönemin bütün şairleri Nigâr Hanım’a kitap imzalama derdine düşer. Bu telaş içerisinde yazar okurlarını edebiyat tarihimizde bir yolculuğa çıkarır. Nigâr Hanım, Ahmet Mithat Efendi’den imzalı bir kitabını rica etmiştir. Bu ricayı emir telakki eden namıdiğer “kırk beygir gücündeki yazı makinesi” Ahmet Mithat Efendi, tek bir kitabına imzasını çiziktirip Nigar Hanım’ın eline tutuşturacak değil. Ahmet Mithat Efendi’nin Nigar Hanım’a jestini keyifle okuyup Fuad Şemsi ile düşüncelere dalmak isteyenler, Açıkkara sayfalarını karıştırabilir
Halit Yıldırım, Küfeci İrfani’nin maceralarına “Patos” ile devam ediyor. Keçinin sevmediği ot misali, İt Yaşar da sürekli Küfeci İrfani’nin önünde biter. Bittiği yetmez gibi 50-60 sene önceki olayları bile sırf Küfeci İrfani’yi madara etmek üzere yeniden gündeme getirir. Hikâyelerin sonunda dersini almaktan da usanmaz elbette. İt Yaşar’ın çarptığı kaya bu defa sağlamdır. Öyle ki can dostu Törüd hakkındaki düşüncelerini bile sorgulamaya başlar.
Mehmet Pektaş, Sahibinden Komik’e (Bir Emlakçı Romanı) bol sansürlü bir bölümle devam ediyor. “Açıkkara yayın ilkeleri gereği bu bölümdeki bazı yerler “bip”lenmiştir.” notuyla yayımlanan hikâyede Emlakçı Cengiz, çevirdiği dolaplarla yine formunun zirvesindedir. Rasim Bey’in konduğu miras iştahını kabartırken iki kadının arasında olmadık hâllere düşer. Yalan üstadı Cengiz, usta manevralarla her türlü badireyi atlatmayı bilir.
Hikmet Kızıl, “Şalaygoz mu Şampanya mı?” isimli yazısıyla yozlaşan değerlerimize değiniyor. Çağdaşlık adı altında yaşantımıza sokulan eğlencelerden dert yanıyor. Peki “şalaygoz” ne derseniz, şalgamın şal’ı, ayranın ay’ı, gazozun goz’u bir araya gelir ve yeni bir içki ortaya çıkar: Şalaygoz. Şampanya şeklinde özel günler için üretilen gazozlara, Müslümanlar arasında yayılan bekârlığa veda partilerine “dım tıs”lı kutlamalara ne demeli?
Hacı Musa Tuncer, Osmaniye yöresinin ağzıyla Unçuluk Anşa ile Bedirik Hörü’nün macerasına devam ediyor. Cuma, Leyli’ye kavuşmaya bir adım daha yaklaşır. Dünürcüler kızı istemek için hazırlanadursun İremzi, Ulak Mulla’yı hayırlı bir iş için geleceklerini bildirmek üzere Kepir Gadir ile Delemine’ye gönderir. Ulak Mulla, Kepir Gadir’e varmadan önce değirmende ter döken Cuma’ya müjdeyi vermek ister. Cuma, Ulak Mulla’yı una belenmiş hâlde karşılar. Devamı Açıkkara sayfalarında okurları bekliyor.
Namdar Rahmi Karatay “Komşunun Tavuğu Kaz Görünür”, Mehmet Gözükara “Tasarruf Tedbirleri”, Nurgül Kaynar Yüce “Bacı Gardaş Gülüşerek Böyüdük”, M. Nihat Malkoç “Böldürmeyiz”, Kadir Köse “Suni Oldu”, Mehmet Osmanoğlu “Zamzede Sükût”, M. Hanefi Yılmaz “Önce Hıı Derler Sana”, Memik Kömekçi “Gördün mü?”, Mustafa İmir “Gönül Nasihat Dinlemez”, Yemliha Gürlek “Gibisin”, Haşim Kalender “Olmalı”, Ramazan Yıldız “Geçip Giden Günlere (80’ler 90’lar)”, Cahit Can “Şeytanın Serzenişi” isimli şiirleriyle Açıkkara sayfalarından okura sesleniyor.
Derginin aylık olarak mail adresinize gelmesini istiyorsanız acikkaradergi@gmail.com adresine bir mail atmanız yeterli. Ayrıca derginin tüm sayıları www.acikkara.com sitesinde erişime açık.
Açıkkara Kitaplığı
Açıkkara dergisinin e-kitap olarak yayımladığı eserler www.acikkara.com adresinde erişime açık.
Tayyib Atmaca-Üçübirarada (Şiirler)
Tacettin Şimşek-Nedim Kimden Kaçıyor? (Öyküler)
Halit Yıldırım-İrfanî’nin Küfesi (Öyküler)
Mehmet Pektaş-Avanaklar Kahvesi (Öyküler)