AFŞİN’DE BİR GÜN

Kim elma dediyse çıkıp geldi çocukluğum

Kötülüğün sürgün edildiği zamanlar

 

Musluktan damlayan su Afşin

İçtikçe çoğalan hatıra

Bir sürahinin ağzından girdim

Beyaz badanalı kerpiç evlere

 

Gökçe dalıma konan kuş kervanı

Elini salladı Ali Turan

Ziraat bankası önünden

 

Daha sönmemiş caddeden

Yürüdüm Atatürk heykelinden kuzeye

Yanımda sarı yazmalı bir gölge

Valizimde yaşamanın yükü

 

Birkaç adım daha…

Aşağı caminin iklimiyle

“Allah’ı bil deli!” çığlığı

Sefer nidasında mıh gibi çakıldı göğsüme

 

Kendini arıyordu Susurluk Sokağı

Çay ocağında eylülden kopmuş iki adam 

Tavlada zar yuvarlıyor

– Çetin Alkan ve Muzaffer Kuzdan –

“Çay?” deyip sustular arkamdan

 

Solfej Plak’ta Ahmet Ataç

Bir türkü ısmarladı bana duman duman

İçine çektiği kaçak sigarasından

Kamuran Akkor’un  “Anadan ayrısı” kaçtı gözüme

 

Botlarını boyatıyor ruhunu değil Kenter Cuma’ya

Hamamın alnacında Teğmen Harun Kılıç

Sonra şehit olacağını biliyormuş gibi

Siyah cilaya düşen güneş

Yüzünde parlayan gülümseme gibi

“Hoş geldin”i serinletti mahya mahya ışıltılı çakır gözleri

 

Böylesi sarı sıcakta

Başında Galatasaray beresi 

Boynunda kaş koluyla Tahir Baba.

 

Şadırvan şırıltısında sohbet çay ve Sefa Aslan

Sustuk Kuzbahçe’deki bülbülü dinlemek için

Adaş gülüştürdü bizi “Emmi beş ver!”la.

 

Yaslandık duaların taşlara sindiği

Dedebaba Türbesi’ne

Ali Rasim Çıragül ve İrfan Arıkan’la

Çınarlar da müdahil muhabbete hışırtılarla

 

Harun Berktaş Shell Petrol’ün kaldırımında

Sadaka pazarlığında Dervişoğlu Mustafa ile

 

Vergi dairesi sokağında sordu gene Gazeteci Ömer’im oy!

“Karanlığa gönderecek güneşin var mı?”

Düğüm oldu nefesim boğazımda gene oy!

 

Kız Meslek Lisesinin bahçe kapısı önü

Dr.Dilek Ertekin ve Av.Emin Koç

Çiçek açmıştı tutuştukları elleri

Diğer ellerinde ecel

Veda sayıldı merhaba

 

Havsa’ya çıkamadan

Ulu Cami’den yayıldı akşamın ışığı

Kızıla boyandı atlas dağı

 

Sabahtan akşama  yaş altmışa yaklaştı

Dayı Palas kapanmıştı

Bir gün bile kalmadım Afşin’de

Ama Afşin kaldı hep içimde

Ve bıraktım onu zamanın rahminde

Çıktım sürahinin ağzından

Valizimde özlemler, anılar ve kısacık bir ömür

“Yanıma gel!” dedim yarına

Bir hatıra gibi usulca yürüyelim

*

KAZIM GÖK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Pendik Escort Bayan Maltepe Escort Bayan Kartal Escort Bayan Kadıköy Escort Bayan Ataşehir Escort Bayan Ümraniye Escort Bayan Anadolu Yakası Escort Bayan Şişli Escort Bayan Mecidiyeköy Escort Bayan Taksim Escort Bayan Beşiktaş Escort Bayan Ataköy Escort Bayan Bakırköy Escort Bayan Bahçeşehir Escort Bayan Avcılar Escort Bayan Beylikdüzü Escort Bayan Şirinevler Escort Bayan İstanbul Escort Bayan Avrupa Yakası Escort Bayan
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram