*Faik Kumru
*
“Kurumuş bir fidanım gözyaşım kifayetsiz
Hâlâ küçük çocuğum özlemim nihayetsiz”
*
Terazim hüzün dolu yüküm ağır geliyor
Seneler kalbur misal gelip geçip eliyor
Hasretlik yüreğimi bir mıh gibi deliyor
Sönmüş tüten ocağın başında yok ağlayan
*
Ne desem ne söylesem gönül artık kanmıyor
Gam olmayan yürekte bir köz dahi yanmıyor
Temessül etsen bir an hayal kâfi anmıyor
Gurbet sıla ne bilsin özüm beni bağlayan
*
Kulağım çınlamakta öksüz sesini duydum
İçim çatlayıp çöktü bu canı enkaz saydım
Günah sevabı geçti hiçi kefeye koydum
Eğildi yetim başım göz pınarım çağlayan
*
İçim sana aşikâr cümleyi ağyar saydım
Miadı dolsa bile sonu gelmeyen aydım
Sensizlik silkeledi dipsiz boşluğa kaydım
Şişe geçmiş ciğerim gülüverir dağlayan
*
Ruhum bedene dargın hapishane aşiyan
Her vakitte ısırır kuytuya sinmiş çıyan
Geçtim dünya hanından kapıyı aç gardiyan
Acı bir kelam olur urganımı yağlayan
*
Çorak toprak gibiyim çatlayıp küsmüş yere
Bir damla su dilenmiş el açmışım kaç kere
Meçhul bir âlemdeyim her yanım yara bere
Sırtımda kimsesizlik kör bıçağı zağlayan
*
Düşmanım çamur atar dostum sıvar yüzüme
İçimdeki sancıdan yaş inmiyor gözüme
Yaşın genç deseler de dayanmışım yüzüme
Dertlerimle kocadım vicdanımdır tığlayan
*
Can kafesi kırıldı “su çatlağını buldu”
Bir faninin esvabı ha ipek şal ha çuldu
Ya bir zengin desinler ya da fakir bir kuldu
Kabir istirahati sonsuz huzur sağlayan
*
Ötelerden ses versen gölgen düşse başıma
Sen gidince küçüldüm indim hiçlik yaşıma
Hüzünlerim peyderpey zehir katar aşıma
Tarife hacet mi var ahvalim Hakk’a ayan