
Dinle beni ey âdem, tanı beni yakından.
Düşürmüşüm karayı, gözlerimin akından.
Ellerimle okudum, yüreğimle görmüşüm.
Açık iken kalp gözüm, söyle nasıl körmüşüm?
Sanma ki karanlıktır, sanma ki baki leylim.
Rahme düştüğüm gündü, benim güneşe meylim.
Aşk hangi rengi giyer, neden çıplaktır hüzün?
Varsın kör belle beni, bende çok nettir yüzün.
İnsanı aramışım, kalbinin nakışında.
Mıh çakılır ruhuma, acıyan bakışında
Âşıkların mendile, sardığı hüzündeyim.
Bin katlı bir kabuğun, sırrında özündeyim
Masallara sığmayan dem’e çevir rotanı.
Kutlama beni âdem, beni kalbimden tanı.
–
Ayın şavk sofrasında, bağdaş kurduğum oldu.
Veysel’in yürüdüğü, yol bana kutlu yoldu.
Bilmeseydim umudu, kendimden de soğurdum.
Ben her gece güneşi, gözlerimden doğurdum.
Gördüğü Züleyha’yım, Yusuf’un kör kuyuda.
Sesinden tanımışım, ateşi de suyu da.
Yargılanmış gözlerim, kalemler kırılırken.
Karanlığa hazırdım, kundağa sarılırken.
Gördüm yine de gördüm, âdemi ve her demi
Vicdanı, nefsi gördüm, lekeyi ve erdemi
Kör denmesin adıma, ufukla bakışırım.
Gördüğüm kadar yaşar, kendime yakışırım.
Bilir misin dünyamın kubbesini tutanı?
Kutlama beni âdem, beni kalbimden tanı.
–
Ben bilmem mavi nedir, kalbim siyahtan anlar.
Hangi aynaya bakar, gözleri olmayanlar.
Cümle rengi sızdırdım, imbiğinden siyahın.
Lügatimde rengi var, her vaveyla, her ahın.
Göğün merdiveninde, basamaklarım vardır.
Kesikse umut çeşmem, o vakit cihan dardır.
Gözlerini bilmem de, annem güzel ağlarmış.
Canı cana en güzel, bir kalp sesi bağlarmış.
Sen kapa gözlerini, aşk gördüğün her yerde.
Bulduğun dem çekilir, ufkumdan koyu perde.
Sen içerde ben dışta, ya gel ya ben çıkayım.
Ya gör beni ya da ben, gözlerinden bakayım.
Kemale erenlerin, hoşgörüymüş vatanı.
Kutlama beni âdem, beni kalbimden tanı.
–
Kalp gözümü umudun, kapısına dayadım.
En karanlık şafağı, yüreğimle boyadım.
Acıtıyor acımak, boz bulanık bir keder.
Benim gözümle görmek, bana bir cihan eder.
Dilin terazi bilmez, şaşıyor üçer beşer.
Şarapnel parçaları gözyaşlarımdan düşer.
Aşikârdım, zahirdim, ben vardım ve nettim
Kendi yalnızlığımı, gözlerime defnettim.
Bakışın kelepçesiz, prangasız ve hürdün
Söylesene ey âdem, beni ne kadar gördün?
Şafak gönül işidir, candan cana emektir.
Kalbimin ısınması, güneş doğdu demektir.
Gözlerim görür elbet, ömre değer katanı.
Kutlama beni âdem, beni kalbimden tanı.
*
İBRAHİM ŞAŞMA
