Kırağı bilemezdi
Sığındığı merhametli avuçların ölümü olduğunu
İzlediği dağların eteklerine varamadan
Soluğunu duyamadan
Çanağına doyamadan toprağın
Bir hiç olduğunu
Bilemezdi -toplanan- beyaz örtünün yere serilen sevdasını
Bulutlardan kaçışırken direnen dost fısıltıları
Gezinen / eş teknelerle yara alan kalbinin
Temiz müsveddelerde huzur bulduğunu
Ay cemalini karşılayışını
Ve de sükûnetin bağlayıcı tılsımını serişini -susan geceye-
Yaklaştığı eserin ezelini bilen rehber bilgeliğinde
Nahif ruhlar g/izlenirken gücenik pırıltılı köşelerde
Bilemezdi…
Üzerine bastığı kesme taşların ayaklarına dolanan bir sonla
Sele karışan kuru güller gibi ruhundan koptuğunu
Saymadığı kaçıncı ayrılık ile imtihan olduğunu
Topladığı çeşninin gözyaşları sunduğunu
Kırağı bilemezdi…
Sevmelerin boş, yazların kış, vaktin darlığını
Bilemezdi…
*
İLKNUR İŞCAN KAYA