zaman sürüyor beni günlerinden gölgenin
izini bulamıyorum hatıraların
yeniden bir işaret arıyorum
peşinden koşmak için şiirin
adını bir maden işçisinden alıyordu
gölgesi olmayan bir adamın
varlığı unutulmasın diye
adını yaşatmayı seçmişlerdi
rızkının peşinde geceleri sabah eyleyen
görmeyen güneşi, günü, gündüzü
ışığını arayanlar
karanlıkta yürüyenlerdir
insan en çok neyin çekiyorsa yokluğunu
çokluğuyla rızıklandırılmalı değil mi
yokluğu damarlarımı çatlatırcasına
yol ararken akmak için
kan göğsümde pompalanan yumru
yerinde başkasını istemiyor
avaz avaz naralar atarken
çokluğuyla değil rızkın
terbiye edilişim yokluğuyla
kalemin, kelamın, sözün, şiirin
kitapları yalnızlığını örten insanın
daha ne aramalı içinde dünya telaşının
yüz yüze bakıp görmediğimiz
ne çok şey var önünden geçip gittiğimiz
zamanın değerli olduğu bir asırda
insan insanın adımlarını takip ederken
talip oluyordu öğrendiklerine
zamanın tüketildiği bir asırda
insan insanı
takip ederken instagram’dan
ne çok kişiyi
görmüyoruz yanı başımızdakileri
takip ederken facebook’tan
ne çok şeyi
unutuyoruz bildiklerimizi
takip ederken x’ten
ne çok kişiyi
yüz kırk karakter ile jack dorsey
cahile diyor tüm bilginleri.
*
MEHMET ALİ TEK