*Eyüp EKİNCİ
*
düşümde;
Yalıçapkınının yanardönerli kanatlarından kopan
ıslak bir tüy olmanı isterdim.
olamadın.
gökyüzünde bir bulut yumağı olup beni ıslatmak istedin.
yine de sen bilirsin.
yere düşünce, canı acımasa da çığlık çığlığa ağlayarak
anasına koşan bir çocuğun yanağında gözyaşı olmanı isterdim.
olamadın.
“zaten bedeninden darbe almış bir ağacın, kabuğundan sızan gözyaşıyım” dedin.
bir çocuğun masumiyetini istemedin.
bu senin seçimin.
yeleleri rüzgârda uçuşurken özgürlüğe dörtnala koşan
doru bir at olmanı isterdim.
olamadın.
yağmurda kurumak için, penceremin önüne konan
kırık kanatlı bir kuş olmak istedin.
karar senin.
yaprakların üzerinde birikerek, sonbaharın unuttuğu çiçeklere
can suyu veren bir damla çiy olmanı isterdim.
olamadın.
güneşin ışıklarından damlayan bir aydınlık olmak istedin.
umarım başarmışsındır.
yıldızların parladığı gökyüzünde,
denizde parıldayan bir yakamoz olmanı isterdim.
olamadın.
aydınlık gecede, mehtaplı denizin dalgası olup beni boğmak istedin.
bundan emin misin?