– MUSTAFA IŞIK
*
vakit eylül, dilden şiir dökülür
hüznü raksa kaldırır meczup
şairin kalemi âlem gezdirir
sırdır vakit, eylül keskin kılıcı
avuçları nar kızılına keser
senle sokakları adımlardık
sanki ilk hazan soldurur arzı
gözlerin yangın haberin var mı
eylül, yaprak döken ağaç dalı
en çok yaprak zülfüne takılı
boyun endama ayna hey gidi
avuca sığınmaz kuşlara sor
gök hâlâ ağlamaklı mıdır?
eylül, göçmeyecek kuş mu?
dal yalnızlığına omuz mu?
eylül yârin kaşından ince yay
kalbim rüzgârında titrek dal
ilk kez eyer vurulu tay titreği
haydi, biri bana adını söylesin
adın eylül içtiğim ah’ın eyv/ahı
eylül yapraktır, kırgın hazin, sarı
dünya dudağının mim’li diyarı
kalbim kuşların göçebe harı
eylülün yasına ağlama bilemez
güneşin günde hevesi kalmadı