artık sözler kifayetsiz
sebepsiz çıplak manzaralar
üşütüyorum
yorgunluk miskin kedi edasıyla
hükmediyor gönlüme
ben yırtık defterime
günlük yazıyorum
sevgili günlük
bugün kalabalık gürültülü bir
yalnızlığa adımladım
her zaman olduğu gibi
sessizlik ısmarladım
boş banka oturdum
insanlar telefonla,
telefon onlarla meşgul
bitap düşüyorum
ay sisli geceye yalnız ve cüretkar
meydan okuyorum kırağı
düşmüş ağaçlara
usumdaki salıncak
asılıyor gönlümün evine
yalnızca sallanıyor salıncak
yüreğim donuyor
döşemeli evde
bense yetişemiyorum
sokaklar benle uslanıyor
sessiz ve edepli
perdeli gitar çalıyor hayat
kifayetsiz oluyor tüm sardunyalar
dünyalar ayrılıyor
bense ikiyi beş geçe
durakta bekliyorum
bir parça ıslık çalan adam
kaderin ne olduğunu defalarca üzerinden geçirmiş teyze
boynu bükük pantolonu bol paçalı
telefona bakamıyor
baksa üç beş insan
hapşırmama karşılık vermiyor
kendisi yaşamın ilk sularında
sular, göl çekinmeye yakın
ben, teyze ve ıslık çalan adam
sessizce bekliyoruz denizin kıyısında
beklenen vapur
ben erkenden gelirken
beklenen vapur hep
başka yolcular ekliyor güvertesine
ben
geç kalıyorum
*
SADİYE ESMA KARABULUT