*Tayyib ATMACA
*
Ayaklarım yere basar gök üstümde uçmuş gibi
Yaram tomurcuğa durdu derdim çiçek açmış gibi
Yalan dünya pınarda bir avuç su içmiş gibi
“Geldi geçti ömrüm benim, şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle gelir, şol göz açıp yummuş gibi.”
Sinem ol yâr hasretiyle ezelden beri yanıktır
Gözüm yumuk olsa dahi kalbim her dem uyanıktır
Diller yalan söylese de kalpler olaya tanıktır
“İşbu sözü Hak tanıktır, bu can bu gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide, kafesten kuş uçmuş gibi.”
Sözün doğrusunu söyle yarası olan inciye
Çuvaldızla gömlek dikme diksin götür dikinciye
Adamı sözünden tanı kuyumcuysan bak inciye
“Miskin âdem oğlanını, benzetmişler ekinciye
Kimi biter, kimi yeter yere tohum saçmış gibi.”
Çıngı düşer olur yalım yana yana çıkar közüm
Hesap kitap sırasında tartıya çekilir sözüm
Ah efendim yardım eyle anam babam var öksüzüm
“Bu dünyada bir nesneye, yanar içim göynür özüm
Yiğit iken ölenlere, gök ekini biçmiş gibi.”
Tutup sinesin sinene sine bilip sardın ise
O hep senden kaçar iken sense ona vardın ise
Derdini derdinden bilip sevincini kardın ise
“Bir hastaya vardın ise bir içim su verdin ise
Yarın anda karşı gele, hak şarabın içmiş gibi.”
Bugün avazın çıkarken yarın sesin düşer pese
Sakın ola gamdan deme gözünü kaplayan sise
Koyacak yerin kalmadı hala alırsın elbise
“Bir miskini gördün ise, bir eksice verdin ise
Yarın anda karşı gele, hulle donun biçmiş gibi.”
Sıran bekle bir gün gelir topraktan evin deşerler
Mezarlığa piden gelir üstüne helvanı yerler
Yılan çayan pay ederek nazik tenin bölüşürler
“Yunus Emre bu dünyada, iki kişi kalır derler
Meğer Hızır İlyas ola, ab-ı hayat içmiş gibi.”