İzmir Merkezli yayın yapan İlkses Gazetesi YARPUZ Edebiyat Dergisi Yazarımız Nejla Arslan ile Röportaj yaptı.
İlkses Gazetesi Muhabiri Onurhan Alpagut tarafından yapılan Röportajı sizler için yayınlıyoruz.
Yazmak kendini tamamlamaktır!
ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER
Yazar Nejla Arslan, amatörlükten ustalığa uzanan yazım öyküsünü anlattı. Arslan, “Hanımeli ve Körebe” ve “Mor Sümbüllü Yıllar” adlı kitaplara imza attı.
Yazar Nejla Arslan ilk kitabını “Hanımeli ve Körebe” adıyla yayınladı. Yakaladığı başarı ile iki yeni kitabın da yazım sürecini tamamlayan yazar “Mor Sümbüllü Yıllar”ı kısa bir süre önce okurlarıyla buluşturdu. Arslan, “Fulya” adlı kitabının da baskı sürecinde olduğunu dile getirirken “Günışığı”nın tarihi ve detayları hakkında şu an için bir detay vermedi. İnsanın okuyup yazmaya başladığı andan itibaren, gözlemlerini depolamaya başladığını söyleyen yazar Arslan, “Hiçbir şey birden bire ortaya çıkamaz. Yazarlığın başlangıç noktasını belirtemeyiz. Çünkü o romanlar, içinde birikmiştir ve olgunlaşmayı bekler. Genellikle yazmaya birçoğumuz lise yıllarında küçük öykü denemeleriyle başlar. Sonra onlar bir yerde unutulur veya ilgi alanları belki yön değiştirir. Toplumcu yazarlar ülkedeki gelişmelerden payını kalemiyle alır. Eğer bağırıyorsan ve sesini kimseler duymuyorsa, daha çok bağırman gerekir. Öncesinde belki yazmak gibi bir derdiniz bile olmamıştır. ‘Yazmazsam ölürüm’ dediğiniz anda günlerce, yıllarca birikmiş romanları arka arkaya sayfalara dizmeye başlarsınız. Yazmak; kendini tamamlamaktır” diye konuştu.
YAZIMI 2 YILDAN FAZLA SÜRDÜ
“Hanımeli ve Körebe” romanını 2 yılı aşan bir sürede tamamladığını ifade eden yazar Arslan, “ Bu romanım 1980 darbesinden sonra genç bir kızın tepetaklak olan yaşamını anlatır. Kırsal bir bölgede büyük bir şirkette memur olarak çalışan Sevinç’in aranma süreciyle başlayan günlerde işinden ve evinden ayrılarak, Ahmet adında kendisi gibi aranan bir gençle tesadüfen tanışmasıyla başlayan bir aşk hikayesidir. Salt kitap okuduğu için, üzerine verilen ifadelerle kaçmaya başlar. Evleri basılır ve Ahmet yakalanır, Sevinç tek başınadır ve üstelik hamiledir. Gittiği tüm kapılar yüzüne kapanacaktır, aç ve parasızdır. Bir yandan Ahmet’e duyduğu aşkın içini parçalayan ulaşılmazlığı ile şehirden şehir’e savrulurken, bebeğini düşünerek emanet edeceği bir yer aramaktadır. Ailesinin yanına döner ve feodal yapı, orada onu ilk cezalandıran güçtür. Feodalitede aydın bir genç kadının yaşam mücadelesinde Sevinç’in dimdik durduğunu göreceğiz. Kaçınılmaz son cezaevleri ve sorgulardır. Hiç kimse cezaevinden girdiği gibi çıkmayacaktır. Roman 1986 yılına kadar olan Türkiye’yi Sevinç’in gözünden anlatmaktadır” dedi.
KİTAPLARINDAN SÖZ ETTİ
Arslan, “İkinci romanım yine aynı yıl 2019’un sonlarında ‘Mor Sümbüllü Yıllar’ adıyla yine Ozan yayıncılıktan çıktı. Bu romanda mor sümbüllü çiçeklerin, mor dağların göle yansıyan aksinde yaşanan köyde, tacize uğrayan on beş yaşındaki genç kızların dramını göreceğiz. Batıdan köye gelin gelen Eşe Hatun’un acılarını at sırtında mor dağların yağmurlarında yıkayarak, bu genç kızları hayata kazandırma sürecinde kendimizi sorgulayacağız. Üçüncü romanım ‘Fulya’ Bandırma’da geçiyor ve yine on beş yaşındaki bir çocuğun hayatına giren kahramanlarıyla birlikte aileleri tarafından ihmal edilmiş hayatları anlatıyor. ‘Fulya’ Yayınevinde baskıya gireceği günü bekliyor. Şimdilerde “Günışığı” adında bir roman yazıyorum” ifadelerini kullandı.
NEJLA ARSLAN KİMDİR?
1960 Yılında Bercenek Köyü’nde doğdu. Babasının öğretmen olması nedeniyle çocukluğu, köylerde farklı ilçe ve şehirlerde geçti. Ortaokulu Afşin’de okudu. K. Maraş Öğretmen Lisesinden 1978 yılında mezun olduktan sonra Foster Wheler Şirketi’nde memur olarak çalıştı. 1982 de işinden ayrıldı, evlendi. Uzun yıllar Bandırma da yaşadı. Sonrasında Afşin’e yerleşti.
