duvarları sırdaş bilip kendine
içini güzel koyanı görmek mümkün müdür
sevilirdi oysa baharında açan nazlı çiçekler
bildiren bir kimse olsa da olmasa da etrafında
gece köreltir susturulan dilini
yontulmuş heykel gibidir bu yüzden
çoğu zaman yalnız ve çekilmiş gibi kanı
farksızdır paslanan demir kapılardan
çocukluğunda tatmadığı sevinci
büyüyen bedenine yüreğinin sığmazlığını
acıyı ve ihaneti reva gördüreni
hiç ummadıklarından ne çok gördü kim bilir
tek meşgalesi tanıklıktır zamana
arada bir hayıflansa da insan yaşamadıklarına
irili ufaklı birikirken orada burada anılar
suçlanacak bir kader de vardır hep ortada
bu yüzden vardır herkesin bir sırdaşı
belki duvar, demir kapı, kör pencere
yahut giderek uzaklaşan masmavi düşü
her şey bir yana açık olalım kendimize ve birbirimize
içini güzel koyanı var mıdır bu dünyada…
*
ERKAN EREN