– EYÜP EKİCİ
*
Yaralara merhemsin, dertlilere de deva
Etraftan hiç dağılmasın bu neşeli hava
Bir yanda, acılar, çileler ve ızdıraplar,
Bir yanda da, mezeler, kadınlar ve şaraplar.
Bu mutluluk ki; hiç mi uğramaz bu limana?
Bu limanda ne sevdalar bağlı, anlayana.
Sevaplar bir kenarda, günahlar bir kenarda.
Kimi keyif verir, kimisi bekler sırada
Yolun sonu geldi, şimdi nerelere gitsek?
Yaşımız ilerledi geriye nasıl itsek?
Bu haldeyken söyleyin nasıl mutlu olayım?
Bırakın, gençliğimi yaşarken solmayayım
Sensiz yaşanmıyor artık anla be mutluluk!
Huzur, sevgi, aşk hep sende bitmez bu ululuk.
Çocuklar büyümüş, birden evlenmişler hepsi,
Torunlar önüme sunulan gümüş bir tepsi.
Her yan telaş, her yan sorun nerde bu mutluluk?
Dursun artık karanlıklara giden yolculuk.
Yırtsam ufku kâğıt gibi, yakına getirsem,
Azgın dalgaları kerem misali devirsem.
Mutluluk bu, seni ne zaman bulur bilinmez,
Aramazsan, gözlerindeki yaşlar silinmez.
Bulursan, altmış beşinde de mutlu olursun,
Bulamazsan eğer, yakın yolda yorulursun.
Söyleyin bana, o kadar zor mu mutlu olmak?
Üzüntülüyken tüm bu kederleri yok saymak.
Sensiz yaşanmıyor artık anla be mutluluk!
Huzur, sevgi, aşk hep sende bitmez bu ululuk.
Eller titrek, gözler görmez ve bel iki büklüm
Senin hasretini yıllarca içime gömdüm
Yalnızlık acı hicran, dertler dağlardan ağır,
Haydi gel! Beni aşka ve mutluluğa çağır
Geleceksen gel artık, ey kocamış mutluluk!
Bu kadar beklenmez, kalmadı bende hoşnutluk
Bu nasıl bir yol? Bu nasıl bir ömür? Bak bitti
Yüreğimde ne fırtınalar vardı bak gitti
Elde ne kaldı baksana! Koskoca bir sıfır
Mutluluk acılarıma dantel, kıvır kıvır
Bana hak oldu hüzün, ayrılık, umutsuzluk
Artık hayatımdan çıksın istemem mutsuzluk.
Sensiz yaşanmıyor artık anla be mutluluk!
Huzur, sevgi, aşk hep sende bitmez bu ululuk.