*
Mahşerin kundağında sakladığı günahla
Umut doğuruyordu kara bağlayan güne.
Sükût meclislerinde ak pak görünen vahla
El pençe divan durup imanı astı düne,
Mahşerin kundağında sakladığı günahla.
*
Islık çaldıkça hüzün kalbe ayaz vuruyor.
Dağın öte yüzünde isimsiz kahramanlar
Titreyen dudakları sorguluyor, soruyor.
Can bedenden sökülüp ayrıldığı zamanlar,
Islık çaldıkça hüzün kalbe ayaz vuruyor.
*
Savaşın siyah yüzü kara bulutlar gibi
Üzerime çöküyor mazlum imdat dedikçe.
Neredesin ey insan, ölüm soluyor sabi!
Ve yürekler dağlanıp ağıtlar söyledikçe
Savaşın siyah yüzü kara bulutlar gibi.
*
Acının yastığına baş koyan anaların
Enkazlar arasında feryatları duyulur.
Kanla tenleri yunan şu körpe sunaların
Bombalar eşliğinde kabirleri oyulur,
Acının yastığına baş koyan anaların.
*
Firavunlar toplanmış ateşin etrafına,
Kadeh tokuşturuyor canı sardıkça toprak.
Zihni fukara olan dönmez Hak tarafına,
Ölüm bizden oldukça kımıldamıyor yaprak,
Firavunlar toplanmış ateşin etrafına.
*
Tükenmez yeryüzünde ebu cehil ve lehep,
Cehennem harı ile bekler zulüm şahını.
Üzülme sen Filistin, Rabb’in seninledir hep!
Duyar mı müminler de mazlumların ahını,
Tükenmez yeryüzünde ebu cehil ve lehep.
*
– SÜNDÜS ARSLAN AKÇA