ÜSKÜP GİRESUN BELGRAD TRABZON

üç küçürek öykü

KIZARIK

Yolculuklarımdan birinde, Uğur adında bir beyle tanışmıştım. Uğur, biyolog imiş. Her fırsatta biyolog olduğunu tekrarlıyor, hiç gereği yokken, modern bilimin onaylamadığı hiçbir şeye inanmam! deyip duruyordu. Deneylerle onaylanmayan bilgi onun için değersizmiş! Varsa yoksa aklı ve gözleri! Tartışmayı sevmediğim için, Uğur’a bir şey söylemedim; sadece bir cümle kurdum: “Bu tür görüşler ileri süren insanlar sık sık çelişkilere düşer. Umarım siz bu insanlardan olmazsınız.”

Yolculuğumuz sürdükçe yol arkadaşım Uğur’la birbirimizi daha çok tanımaya başladık. Beni bir gün otelde dua ederken görünce şaşırdı. Böyle şeylere nasıl inanabildiğime inanamadığını söyledi. Başka bir gün “inşallah” dememe üzüldü. Başka bir gün dua edişimi yadırgadı. Ağzımızdan çıkan birtakım kelimelerin bize nasıl bir faydası olabilirmiş!

Günler böyle geçedursun… Sanırım Brüksel’i geziyorduk. Şehir meydanına çok yakın bir kahraman anıtının önünde durduk. İnceliyoruz. Rehberimiz bu heykele dokunan herkesin sene boyunca işlerinin iyi gittiğine, şehirde heykelin ‘uğur’una inanıldığına dair bir şeyler söyler söylemez… Uğur’un hızlı adımlarla anıtın yanına gidip, kalabalığı yararak kahramanın kılıcına elini sürmek için verdiği mücadeleyi görmeliydiniz! Ben kendisini hayretle izliyordum. Uğur’sa şehri kurtarmak için ölmüş olan bir kahramanın kılıcına, üstelik uğuruna inanılan bir heykele dokunduğu için yüzünde muzaffer bir kumandan ifadesi ile yanıma dönmüştü.

Birkaç saniye geçti geçmedi: Gizlemeye çalıştığım alaylı tebessümümün varlık sebebini anladı! Şimdi o muzaffer komutanın yüzü bir hayli kızarmıştı!

 

BAŞKA BİR DÜNYA

Otobüsle uzaklara gitmiştim. Ama çok uzaklara… Gittiğim yerler o kadar uzaktı ki, bazen gün boyunca otobüsten inmediğimiz oluyordu. Otellerde gecelemediğimiz günler çoktu. Bu yolculuklar sırasında nice hikâyeler biriktirdim.

Günler süren otobüs yolculuğumuz sırasında, benimle aynı sırayı paylaşan üç kişiden ikisi çok ihtiyar kimselerdi. Kendileriyle aynı hizada oturuyorduk. Ne konuşsak ister istemez birbirimize kulak misafiri oluyorduk.

Sağ yanımda benimle aynı hizada oturan iki ihtiyar, zaman zaman çok ilginç sohbetler yaparlardı. Onları mecburen de olsa dinlerdim. Ama bundan şikâyetçi değildim.

Kuzey Denizi’nin sahiline paralel bir yolda ilerliyorduk. Çok yorgunduk. Bir ân önce gideceğimiz şehre varmak ve otele yerleşmek istiyorduk. Katedral fotoğrafları çekmekten ve mısır konservesi yemekten gına gelmişti.

Bu sırada ihtiyarlardan kısa ve tombul olanı, yanındaki uzun ve sıska olana bir şeyler sordu. Ama soru sormadan önce birkaç açıklama yaptı. Sanırım sohbetin başını kaçırmıştım.

Tombul ve kısa olan ihtiyar şöyle dedi: “Yok efendim, öldükten sonra yeniden doğacakmışız da… Yok efendim, ölümden sonra bizi bekleyen bir hayat daha varmış da… Yok efendim bütün bunları yaratan bir güç… falan filan… Sen inanıyor musun bunlara?”

Birden nefesim kesilmişti. Bu kadar açıktan bir inançsızlık izharını daha önce hiç duymamıştım çünkü. Yanındaki uzun ve sıska olanın ne diyeceğini merak ettim.

O da aldırışsızca cevap verdi: “İnanmam inanmam… Olur mu öyle şey!” Damarları çıkmış elini havaya kaldırdı. “Şu kurumuş deri eski halini alacakmış!” Elini başına götürdü. “Şu kurumuş kafa gencelip eski haline dönecekmiş! Peh efendim peh!”

Bu sefer söz sırası şişman ve kısa olana geldi. O da bir hayli örnek verdi. En çok da “bütün bunları var eden bir güç” meselesine takılmış gibiydi. İhtiyarlar o kadar heyecanla konuşuyorlardı ki, bir ara utancımdan kulaklarımı tıkamak zorunda kaldım.

Beni ihtiyar komşularımın sohbetlerinden kurtaran, menzilimize ulaşmamız oldu. Otelde iyice bir dinlendik. Derken doğru İskandinav ülkelerine doğru yola çıktık. Bir süre sonra da otobüsümüzü bir gemiye yükleyip kendimiz devasa geminin kamaralarına sığındık.

Kamalarımızda derin bir uykuya dalmışız. Bir de uyandık ki feryat figan! Çığlık ki ne çığlık! Ortalık karışmış. Denizde fırtına varmış. Herkes devasa geminin restoran bölümüne çıkmış camlardan felaketi izliyor! Çünkü herkes hem dışarıda neler olup bittiğini görmek istiyor hem de güvertede olmaktan korkuyor. Dolayısıyla en iyi yer restoran…

Restoranda herkes dua ediyor. Yolculuğun başında o kendinden emin “cool” tavırlı gençler nasıl titremekteler. Herkesin o yolculuğun başındaki soğuk ve özgüvenli tavırları uçup gitmiş. Ağlayanlar, yalvaranlar, çığrışanlar…

Derken efendim, restoranın girişinde bir de ne göreyim! Sırtlarını duvara verip ellerini dizlerinin arasına almış iki ihtiyar, yalvarmaktalar: “Aman Allah’ım! Sen bize acı! Aman Allah’ım!”

BALKAN YOLU

Vatani Bey, seksen beş yaşında idi. Sevimliydi. Zekiydi. “Eski adam”dı. Otobüsümüzün maskotu olmuştu. Otobüsle Balkanları baştan aşağı dolaşacaktık. Vatani Bey’e ilk günden itibaren sataşmalar başladı.

“Ağabey hanımı neden getirmedin?”

“Ağabey hanıma ne dedin de gelmedi?”

Bu konu açılınca Vatani Bey birden bozuluyor ve konuyu değiştiriyordu. Sonradan anladık ki eşine “Karadeniz gezisine çıkıyorum,” demiş. Eğer Balkanlar deseymiş, mutlaka gelmeye kalkacak imiş. Fakat bunu anlamamız zor oldu.

İzmir’den yola çıkmıştık. Vatani Bey otobüsün en arkasında oturuyordu. Bense onun önünde idim. Bir ara telefonu çaldı. Kulakları az işitiyordu. Ben dönüp uyarmasam, otobüs, uzun süre Vatani Bey’in otuz beş sene önce okul müdürlüğünden emekli olduğunda, okul bahçesinde talebelerine okuduğu “Neşeli ol ki genç kalasın!” şarkısını dinleyecekti.

Telefonunu açtı. Konuştuğu kişinin hanımı olduğu anlaşılmıştı. Bir süre sonra şöyle bir şey duyduk:

“Hanım biz Samsun’a doğru yola çıktık!”

İşte bu ân’ı unutamıyorum! Otobüsün arkasında olduğum için her şeye tanık oldum çünkü. Neredeyse bütün otobüs ahalisi o ânda dönüp hayretle Vatani Bey’e baktı!

Tarihî bir ândı! Seyahatimiz boyunca işte bu ân konuşuldu. Olayın en ilginç tarafı, Vatani Bey’in yolculuğumuz ilerledikçe, karısına verdiği bilgilerin Balkan turumuza göre değil, o muhayyel Karadeniz turuna göre ilerlemesiydi.

“Evet hatun, Giresun’a girdik…”

“Evet evet, bugün Trabzon’a yaklaştık…”

“Tamam hatun, Artvin’e varınca ararım…”

Üsküp’e geldiğimizde, Giresun’a ilişkin bilgiler veriyor, Belgrad’da iken Trabzon’dan bahsediyor… Ne zaman Vatani Bey’in telefonu çalsa, hepimiz kulak kesiliyorduk.

Arada ona dönüp “Üstadım şu ânda neredeyiz?” dediğimde, otobüste gülmekten uzak kalabilen bir kişi bile olmuyordu! Vatani Bey cevaplıyordu:

“Efendim şu ânda Uzun Göl’deyiz!”

Bu komik hikâye hüzünlü bitti: İzmir’e dönüldü. Vatani Bey’in oğlu ile tanıştık. Havadan sudan ve babasından konuştuk. Sohbetimiz detaylandıkça babasının Karadeniz esprisini de paylaşmak zorunda kaldık. Oğlu başını önüne eğdi. Birden efkârlanmıştı.

“Annem her şeyi biliyor,” dedi, “Babam üzülmesin diye belli etmiyor…”

*

ABDULLAH HARMANCI

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Veg Food Eatery Bahis Siteleriescort konyadeneme bonusu veren sitelergrandpashabetgrandpashabetGrandpashabetdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelercasinofastbetwoondeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusugrandpashabetdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerescort konyagrandpashabetgrandpashabet girişescort bayan istanbuldeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusuyeni deneme bonusu veren sitelerDeneme Bonusu Veren Sitelercasibomsakarya escortholiganbetholiganbetpusulabetjojobetbetnanobets10timebetjokerbetpusulabet girişkulisbetjojobetjojobet girişultrabetmavibetcasibom girişjojobet girişcasibomonwintipobetsolibetsolibet girişsolibet giriş adresisolibetsolibetcasibomcasibomgalabet girişmatbetmeritkingmeritkingcasibomcasibomcasibomholiganbet girişonwinbetofficecasibom girişultrabetcasibomultrabet girişmeritbetkatlacasibom girişPusulabetpadişahbetvaycasinoborsada yatırım yapbetasusgrandpashabetgrandpashabetroyalbetkatlameritbetmeritbetmeritbetholiganbetmarsbahismarsbahisaresbetroyalbet girişaresbet girişroyalbetmaksibet girişmaksibetmarsbahismeritkingMatbetcasibomjojobet girişasyabahisgrandpashabetpusulabetcasibomcasibom girişcasibomcasibom girişpadişahbet girişmarsbahisCasibomcasibom girişholiganbetholiganbetcasibomcasibom girişgrandpashabetgrandpashabetgrandpashabetgrandpashabetcratosroyalbetbetwoonjojobetGrandpashabetatlasbet girişatlasbetbetasus girişyakabetyakabetbetasusparmabetdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerromabetcasibomvaycasinocasibomcasibom girişKocaeli EscortmilanobetcasibomgrandpashabetramadabetramadabetramadabetspincoLidyabet Girişmatbetmarsbahismarsbahis girişbetlikesonbahisbetlikearesbetparmabetyakabetmatbetmatbetmatadorbet girişcasibomholiganbet girişmatbetholiganbetholiganbetpusulabetperabetperabetcasibomcasibom girişjojobetrekabetholiganbetMatbetBetofficeMatbetMatbetPusulabetPusulabetimajbettarafbetcratosslotsahabet girişmatbet girişbetexperlunabetpusulabet girişmavibet girişpusulabet girişmatbet güncel girişmeritking girişholiganbet güncel girişbahsegelholiganbetlunabet1xbetmavibetmatbetBetsmoveholiganbetjojobetmatbetmarsbahis girişmarsbahisimajbet girişpiabellacasino girişlunabet girişmavibet girişmatbet girişmeritkingmatbetpusulabetpusulabetmeritkingmatbet girişsekabet girişcasibomcasibom girişholiganbet girişJojobetJojobet GirişErosMacTV ile canlı maç izle! Selçuksports, Taraftarium24, Justin TV alternatifi. HD kalitede kesintisiz canlı maç izle. Süper Lig, Premier Lig,holiganbet girişvaycasinojojobetbetparkholiganbetBetpas girişBetpasgrandpashabetonwin giriştaraftarium24vaycasinorestbetholiganbetholiganbet girişcasibomcasibom giris
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram