– MERYEM YARDIMCI KÜÇÜK
*
rüzgâr sıkışmış
kuş kanadının altına
aşk semahında
el ele eyleye eyleye
tutuşmayı biriktirdim
gel seyran eyleye eyleye
gönül mülküme, gönül türküme
gözlerinde bir ülke üşürken
kan yangınlarını yas tutar, kan tutar
zaman örsüyle örter üstünü
taşırken kendi külünü, ellerin harı tutar
zafer dediğin kendi intiharına yürüyen şelale
konakladığın yerden kalk
göç var tutun mazgallara
rüzgar diye başladığın dizede
elbette fırtına kopar
eşyaya duygusallığım yok
ne o beni tanır ne de ben onu
fakat kelimeler boynumu büküyor
almış başını gidiyorlar
yıkıntı ve olgu
imgelememin dövmecileri
çağırıyor beni
ağızsız bir ses oluyor yankı
nedensiz uzanıyorum
denizin kıyısındaki palamara
bir taş arasına sıkışmış
kırlangıç çığlığı kadar düş kurdum
kanaya kanaya, yana yana
dumansız bir ateş oluyorsun
çaresizlik boyun eğdirir
yaşadığın iklime
al gel o çocuk saflığını
hem de bin yıllık isyankarlığını
adını koyalım
yağmur başladı ruhumun çataklarından
bir nefeslik şiir uçurumunda duralıyorum
…