TAVAN ARASINDAKİ YAMALI HEYBE

*

göçülür konulurdu oba oba

konulur göçülürdü

evler içinden eller içinden

kaderden ve kederden

kırlardan karlı dağlardan

yârdan, nârdan, yöreden, töreden

kendinden göçülürdü

gidenler gelenler saplanıp kalmış

tavan arasındaki yamalı heybeye

 

doldursam doldursam

döksem çarşıda pazarda

vursam tartıya

bir yele bıraksam

bir ele bıraksam

takatim kalmadı göçüm bitti

değirmenimde kıtlık arkım kurak

dövülmemiş buğdayım

övülmemiş üzüm şerbetim

közünde dumanında

sersefil etmiş beni

uzak bir çağdan kalmış bu hasret

tavan arasındaki yamalı heybemde

 

ayağımda yırtık bir çarık

dolaşırım cadde sokak han hamam

fırtınam var dinmez

bir yayan bir yapıldak

ölüm gibi soğuk

doğum gibi taze, sıcak

mihrabım benden uzak

kapılar benden uzak

hava boz bulanık

çadırım kurulmaya uzak

hüzün tarihi ayaklandırmakta

tavan arasındaki yamalı heybemde

*

– MERYEM KÜÇÜK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Facebook
Twitter
YouTube
Instagram