*OĞUZ KAYIRAN
*
Sun Tzu çalardı kapımı kaç zamandır, oysa yoktum evde kaç zamandır
tuzun taşınması bitmişti nice nice zamanlar.. ve koku ambarına indiğimde
“ölü değilim” de ne demek şimdi, ne göz ne de aşağı yuvarlanış: strateji!
Zhou Hanedanlığı çıkarıyor haritasını, şakağımdan sızıyor kan: Kapılar!
kökenimize dönmeliyiz.. yol’a gelmeliyiz: geldiğimizde nice gök maske ile
kopmalı tufan yer’in kederi için, bilcümle aleme her yöne: sureti ile kendisi
belki de dirlik değildi bize sunulan put ve alacakaranlık, iç çekme ile dolu
nice akınlar ve gerilen ip: sezgiye düşen salada titreyişlere düşen ahvalim
bir semboldür artık, bağırtı ve kule!. boşluğa bırakılan saçlarımız altındaki
yabanıl ve ay altında, ilerliyoruz hep dizi dizi bedenler arasından yıldızlara:
çekiliyorum, Sicilya topraklarına aralanıyor gözlerim; çürüme halindeyim!
ey Giaccomo Leopardi.. bırak beni, neden bu kilit, izmir escort yoluma devam edeyim:
“Anayurdum/… çaresiz kaldığım besbelli/… soruyorum avcılar otele gelen escort insanlara, göklere:
Söyleyin –diyorum- onu kim soktu bu hallere”; şirinevler rus escort Kendim neredeyim, bilin!
**
Şubat 2016/Tepekent
Oğuz Kayıran