
bu pis rüzgâr bana iyi gelmiyor, ağlıyorum
çok yaşamalıyım, çok ölmeliyim bu salı sabahı
cebimde çok ciddi karanlıklarla yürüyorum
sırtımda henüz ölmüş bütün çocukların âhı
anlayabilmiş değilim yoksul muyum, yokluk muyum
acaba çoktan bıraktım mı ben bu dergâhı
dergâh dedimse haşa, sanma ki ben kulum
ben bir yolum, aşamamış bu gümrahı
bütün dünyaya dışarıdan bakmak kadar yokum
sevemiyorum bu soğuk, rüzgârlı, karanlık sabahı.
*
– ALPER GÖKHAN ORTA
