Yine mazi depreşti, ruh gitti çocukluğa
Köyü köylüyü anlat diye baskı yapıyor.
At kendini şehirden, kırlara açıklığa
Dağı tepeyi çınlat diye baskı yapıyor.
Her yanım beton duvar, yeşile hasret kaldım
Hormonsuz yiyeceğe, haşıla hasret kaldım
Dört mevsimin rengine, fasıla hasret kaldım
Doğa sesini dinlet diye baskı yapıyor.
Unuttuk imeceyi, yardımı el atmayı
Paylaşılan lokmaya, dostluk balı katmayı
Komşunun kapısına, tereddütsüz gitmeyi
Müzmin acını inlet diye baskı yapıyor.
Köyde bedava olan ne varsa kentte para
Su para hava para, bildiğin hacet para
Kimseden yardım gelmez, düşersen zora dara
Köymüş meğerse cennet diye baskı yapıyor.
Ölsen mezar yerini, belediye satıyor
Serbest piyasa diye, denk getiren ütüyor
Her şey çıkara bağlı, üste çıkan itiyor
Gel de geçirme cinnet diye baskı yapıyor.
Kızıltuğ’u Veysel’ı, Sümmani’yi Emrah’ı
Bağlamanın sesini, doğallığı gümrahı*
Fakir’in türküsünü, kirveliği hemrahı*
Gönül telini tınlat diye baskı yapıyor.
Mehmet Çiçek 23.02.2018
gümrah: gür, yüksek, kuvvetli (ses)
hemrah: yol arkadaşı, yoldaş
fotograf: Rıdvan Kubilay Yener
Yalvaç-Hisarardı