– ALİ RIFAT ARKU
*
kapalı kapılar ardında kurulur
aklımıza kementler atan köle pazarları
hangi şehre yaklaşsam sen diye
ayağında pranga yüzünde asma kilit
gece saçlarından tutup mu yatırır
damarından kırmızı şarap akan nehirleri
uzak muştularla birlik göverir yaramız
ölüm musikisi bir kar yağışıyla başlar çaresizlik
yalnızlığa sığınan kırların diline çöker sessizlik
son düzlüğe varınca kopar kıyamet
el altından dağıtır isyankar bir ıslığı
her mevsimin ırgatı yabani bir rüzgâr
aşk diye ölmüş olmalı şu ağaç
kuru dallarında zemheri kuşları
bir cesedi gagalıyor gün boyu
gölgesinde yutkunmaktan
boğazı parçalanmış toprak
aklımda demli çay sımsıcak
tenimde yürüyen ısırgan otları
kulağımda kıpırtıya aç bekliyor
gözlerimde zehirli eşkıya uykuları
suya salınmış izleri takip ediyor
gövdemin çaresizliğine darağacı kuran zaman
payımıza hasret düşüyor
damıtılmış mavi yalnızlıktan
ellerine değince ellerim
uyanırım taze baharlar koynunda
ayağa kalkar ürkmeden
kanlı bir hançerden sürgün insanlık