– ALİ YÜCEL
*
kafkasların ötesinde
ötüken civarında yaşamış
kadim bir milletim ben
sözü dinlenende dede korkut
destanlarda bazen oğuz,
bazen mete olurum.
çin saraylarında kürşat’tır adım
volga kızıl akanda
ben, şamil olurum
karabağ sevincim
doğu türkistan yetimliğim
yüreğim hiradağı’nda yıkandı
oku emrine inandım
ötelere ismailce bağlandım
uhut’ ta hamza’yım
hüznüm kerbela susuzluğuna
ezan çağrısında
vakitlerim kâbe’ye mıhlanmış,
değişmeyen yönüm
peygamber müjdesi bir milletim
kâbe benim kimliğim
26 ağustos 1071
malazgirt ovası’nda
romen diyojen’e karşı
selçuklu’nun evladı
beyaz atlı alparslan’ım ben
konya’da mevlana’ya dönerim,
olgunlaşmışım ahi evran ocağında
nevşehir’de hacı bektaş olmuşum
ankara’ya hacı bayram gelmişim
toroslarda aşk teline düşen
karacaoğlan benim
bolu’da koçyiğitköroğlu’yum,
hak için dövüşmüşüm
anadolu’da ete kemiğe bürünmüş
yunus gibi görünmüşüm
sevgi benim dilim
selçuklu kimliğim
yıl 1299
söğüt’te bir osmanlı çınarıyım
ötelere kök salmışım
viyana’ya düşmüş
tuna yeşili gölgem
şeyh edebali dilinde
çağlara öğüt olmuşum
vasiyet benim kimliğim
29 mayıs 1453
tophane yokuşunda
haliç’e inen bir gemiyim
içimde eyüp sultan maviliği
dudaklarımda fetih duası
istanbul’u alan benim
ayasofya kimliğim
yıl 1517
yavuz sultan selim han’ın omuzlarında
son peygamber hırkasıyım
tam da yerimi bulmuşum
ben osmanlı olmuşum
22 aralık 1914
sarıkamış kar altında
hava soğuk ateş zayıf gece uzun
doksan bin asker
kardan beyaz ölümün avuçlarında
aydınlık sabahı beklemişim
bir düşünmüş
doksan bin üşümüşüm
18 mart 1915
çanakkale bir hüzünlü bayrak
damla damla kanımız
şah damarımız
biraz bakü
biraz halep
biraz kafkas
gerisi hep anadolu
yedi düvele karşı
bir mermi düşmüş
bir kader değişmiş
ben seyit onbaşı olmuşum
19 mayıs 1919
ruhumun samsun limanına
bir gemi yanaşır
erzurum’da göz kırpar hayallerim
tasivas’a uzanırım
sakarya’ya dumlupınar’a İzmir’e
selam dururum
ötelerde bir gemi
demir atar benliğime
kaptanı mustafa kemal
rotası anadolu
yükü cumhuriyet
ben özgür bir milletin evladıyım
cumhuriyet kimliğim
mazlumdan yanayım anla beni
biraz dicle, biraz fırat, biraz meriç’im
kızılırmak nazlı nazlı akışım
sakarya benim can damarım
tuna’da yeşile döner rengim
artık uzağındayım
nil’deki bereketin
aras biraz küskün bize
bosna’da asırlarım örselenmiş
kerkük’te acılarım bestelenmiş
kimsenin ekmeğinde gözüm yok
al bayrağım dalgalansın diye
mermisine adım yazılır
şehit olurum
gazi olurum
yetim kalırım
ille de
ben ötüken’den gelen toprağım
bir anadolu’dan ayrılmam
bir de başkasına pay olmam