– ADİL BAŞOĞLU
*
ey muktedir erk evreni kuran
ey gök gürültüsü çarpışan ışığın
ey haşmetli fırtına insanı doğuran
ey doğum sancısı bilincin
ey habercisi sanatın
bu insanın bilinçli varoluşu
bu asil sanatın doğuşu
bu anlamın ilk kuruluşu
ilk töz
ilk neşe
ilk acı
ve ilk zarlar atıldı
istemenin sevinçli hissi
güzelliğin coşkun imgesi
seyretmenin esrik hazzı
estetiğin nazenin fenomeni
sefih sureti bengi anlayışlar
safi sahih tinsel bakışlar
duygunun metafizik derinliği
tragedyaların doğuşu
mitosların kavrayışı
hayatın anlamı
apolloncu ateşte düşsel sanat yaratıları
dyonysosçu suda esrik sezgiler
şenlik var şenlik
şölen başlasın
kitara’nın sözsüz ses akışı
sakaelerbabil’in asma bahçeleri’nden
teslimiyet yakışır mı
akıp duran dünya’ya
ve insan aklına
piyanoda romantik beethoven neşe müziği
pindaros’un flütünde olympos fantastik hevesi
schiller’in sivri dilli messinalı gelini
hırslarından koparıp istenci
aynada güneş gözü’nün berraklığı
okyanus kızları korosu’nun şen şarkıları
ve sarsıcı yunan tragedyaları
gülmeyi kutsadım oysa ben
bilgi eylemi öldürmeden
dalınçsal hazzı getirdim
kafkasdağı’nda işkencelerden
prometheus’u kurtardım zincirlerinden
diz çökün ey insanlar
yaratıcını gör ey köhne dünya
yeni sanata halk türküsü geldi
arkhilokhos’tan akan ateş seli
homeros’un destansı ve esrik düşselliği
ve shakespeare’in uzun soluklu gerçekliği
işte lirik sanat
işte lirik şiir
ey insan
kendini bil
ve ölçülü ol
ophelia’nın bilinen korkunç yazgısı
silenos’un bilgeliği utandırır insanı
delfoi kesinlikle söyledi
oidipus çözümledi
sfenks’in çözülmemiş bilmecesini
ve bildi kötü kaderini
doğanın kalbine işleyen işveli arp sesleri
varoluşun çetin çilesini
yok oluşun korkunçluğunu
ruhların kaosunu
ancak sanat eritti
bach’ın sonsuzluk ritimlerinin armonisi
erkek affedilmez suç işlemedi mi
kadın günahkârlıkla suçlanmadı mı
belki kadın bin aşamada bunu yaptı
erkek ise bir çırpıda buna kıydı
haykırdı korkunç cadılar korosu
ilk büyük suçu
ilk büyük günahı
umut pandora’nın kutusu’da kaldı
pan büyük flüt üstadı
ve tragedyalar insanlıkla vedalaştı
meşakkatli
ve şiddetli bir ölüm geldi
ve şiir öksüz kaldı
güzel akla uygun diye mi güzeldi
bilen insan erdemli miydi
usa vurulan görgül dünya
hangi hakikatle açıklanabilirdi
başlangıçta koskoca bir kaos vardı
keskin akıl düzeni kozmosu kurdu
içgüdü müydü
bilinç miydi
o yaratıcı erk neydi
sokrates nasıl suçlandı
baldıran zehrini nasıl içti
platon diz çöktü ve onu izledi
ve şiirlerini gözünü kırpmadan yaktı
müziğin mitli tini nereye gitti
muhabbet tellâlları aşüfteler
ve açıkgöz köleler
nerede o şarkılar
ah nerede o coşkular
şimdi elimizde küstah bir sefillik kaldı
karanlık uçurumun kenarında göveren çiçek
naifliğin istencini tüketen sonsuz soluk
yine de neşeyle sesleniyorum
seni istiyorum
seni istiyorum
seni istiyorum
ve sen yaşanmaya değersin
kuramın bağrında uyuyan rezil felâket
evrensel değişmez geçerlilik
ve tanrısal tek ereklilik
kant’ın bitimsiz iyimserliği
ve schopenhauer’un cüretkâr cesareti
işte mutlak mantığın zaferi
düşsel derin bir uyku seferi
özlem dolu güç gecesi
ve efkârlı yaşam seli
korkakça koşturur kuramcı kıyıda
hayvanlara ad veren âdem’den
iskender zamanı hatalarla körleşen
coşkulu bir teveccühle müziğin dünyası kurulsun
veresitatif şiirin doğuşu başlasın
bir yanda süren hüzün
bir yanda pirüpak neşe
duyarlılığın pastoral sanatı dinlensin
tasavvurun doğuşudur idilin
kelebek devinimi metamorfozu idealin
kelimelerin imgeye dönüşümü
duyguların şiirdeki izdüşümü
doğruluk ve varlığın dönüşümü
sonsuz oluş ırmağın akış oyunu
karanlık herakleitos’un aklı yakan diyalektik logosu
geothe’nin çılgın gerçeği umutsuzca arayan faust’u
dürer’in yazgıyla savaşan şövalyesi
haz denizinin dalgalarında rayihalı sesi
dünya’nın nefesinde yorgun gerçekler vardı
herakles tüm gücüyle büyülü gökleri tutardı
hey ademoğlu ne arıyoruz
nereden geldik
nereye gidiyoruz
bulabildik mi bunu
en keskin bakışla hakikati arıyoruz
haydi be ne bekliyorsun
koş uçsuz bucaksız gökyüzüne
koş engin denize
koş kendi içine
şenlik var şenlik
her yerde sanat müzik şiir güzellik
şölen var şölen
baksana her yerde büyülü büyük şölen
haydi katıl sen de
daha ne bekliyorsun
işte şimdi
insanın aydınlık bilinci
mucizevi müziği
soylu sanatı
ve lirik şiiri doğurdu şimdi…