BİÇİLMİŞ KAFTAN

 – YAVUZ DİNÇ

 *

her şafak doğumunda ufukta yükselirken gün

söylenecek bir sözü vardı akıp giden zamanın

çekip alırken yüreğimi ruhsuz kavgaların içinden

isyan yerinde harmana çevrilmiş ideallerim

 *

gönülden bağlanmışız şu fani olan dünyaya

kah varmış kah yokmuş misali olmuş her şey

hiç olmadık zamanlarda tükenen arzularımız

fısıldar kulağımıza bir şeyler hiç durmadan

 *

kilit vurulmuş yüreğimiz yasaklı dünyalarda

özgürce dillenmez dile gelen düşüncelerimiz

şimdi yadırganır yazılan notalarımız dillerde

bestelerimiz gamlı gamlı söylenir her yerde

 *

hep başım ağrımıştır mesnetsiz tepkilerden

vurur beynimden beni sınıfsal ayrım söylemleri

hayallerimde yaşar sosyolojik kurgularımın yasası

gürültülü dünyada giymişim sükunete müebbet

 *

bedenim uymaz dediler çağ denen biçilmiş kaftana

oysa başka kaftanları da vardı dünya denen terzinin

vitrinlerinde yoktu o kaftanların içinde bir karem

kendi kaftanımla hep bir yer aradım her zaman

 *

ben ağladıkça kahırla gülersiniz kasıla kasıla

ben yandıkça için için gerilirsiniz yayıla yayıla

sefalar sizin olsun bu alemde cefa düşer bana

yerden yere vurun postu övgüler dizerken çağdaşlığa

 *

eskiden hicap verirdi insana aşikâr etmek günahı

önce kulaktan buruna indi sonra sakız olmuş dilde

tövbeleri garip kalmış zamanla astarı yok yüzlerin

sinemizde burukluk yer etmişken sen yaşa gönlünce

 *

güneş yorgun yorgun iner karanlığa boyanarak

geceleri gökten nice yıldızlar kayar göz kırparak

bir gece yarısı ilahî bestenin yanık o içli sesini

gönül bahçesinin bahçıvanlığını yapanlar duyar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Facebook
Twitter
YouTube
Instagram