Kahramanmaraş’ın Afşin İlçesinde düzenlenen Afşin 1. Zaman Yolcuları Eshab-ı Kehf Şiir Şöleninde Ozanlardan sonra Şairler arasında da atışma yaşandı.
Atışma kültürünün devam etmesi amacıyla Afşinli Şair Kazım Gök’ün davetiyle atışan Şairler bakalım neler söylediler;
Kazım Gök:
Sayın Şair dostlarım Şiir şöleni etkinliğinde kendisini tanımaktan ço k memnun olduğum Mehmet Gözükara ağabeyimin yanlışlıkla boyunun kısa olduğunu ima etmiştim.Usta şair beni kırmamak için inceden bana dedi ki”Uzun adam fırak olur akıldan da ırak olur senede bir gerek olur oda dut toplamaya” Haddim olmayarak ona bir dörtlükle cevap vermek istedim İsteyen şair dostlar “Dut temalı” atışmaya katılabilir ve buda aramızdaki ilişkileri güçlendirerek bu grubunda canlı kalmasını sağlar diye düşündüm selam ve saygılarımla.
Kazım Gök:
Şekerin düştü mü niyet kakmaya
Hayalinde dut mu gördün de hele
Tepesinden toplarım senin çıkmaya
Merdiven yok ip mi ördün de hele
*
Mehmet Gözüküra:
Şeker dedikleri ağız tadıdır
Sağlığım yerinde gördün Kazım’ım
Dut dediğin bir meyvenin adıdır
Bastığın dalları kırdın Kazım’ım
*
Ceylan Sever:
Acınırsa of gerekir
İnsan kalbi saf gerekir
Büyüklerden af gerekir
Gözükaram kızma kurban
*
Mehmet Gözüküra:
Kendin bilen hattin aşmaz
Doğru giden yoldan şaşmaz
Şair şaire bulaşmaz
Denk durana kızmam kurban
*
Kazım Gök:
Böcekler yapraktan ipeği yapar
Şair tozlu sözü su ile yıkar
Gönlümü kırarsan kıyamet kopar
Kem sözleri ipe serdim de hele
*
Fidanı:
Üstadın lambasında ışıksınız
Üşütüp alevi söndürmeyelim
Gönül insanı şair aşıksınız
Dut yemiş bülbüle döndürmeyelim
*
Ramazan Demirtaş:
Garibanın düzde dönmez tekeri
Terazide ağır gelmez çekeri
Dut yiyenin yükselirse şekeri
Acı acı biber sürdüm de hele.
*
Mehmet Gözükara:
Arılar bal için konar çiçeğe
Tahammül gerekir acı gerçeğe
Yaprak yiyip ipek yapan böceğe
Yaprakları nasıl serdin Kazım’ım
*
Mehmet Gözükara:
Düz yolda top atar fakir tekeri
Sağlıklının çok yükselmez şekeri
Afşin tavasıdır acının yeri
Biberi nereye sürdün Demirtaş
*
Mehmet Gözükara:
Sevda çeker sırıl sıklam aşıklar
Karanlığa yer bırakmaz ışıklar
Naza çeker cilvelenir maşuklar
Ahd eden ahdinden dönmez Fidani’m
*
Ahmet Küçük:
Dut agacı ilk baharda dallanır
Rüzgar vurur nazlı nazlı sallanır
Bu mevsimde meyveleri ballanır
Şimdi onu yemelimi de hele
*
Ramazan Demirtaş:
Bizim Kazım gençtir affetmek gerek
Acı çektirmeye dayanmaz yürek
Ben kavgadan yana çekmem hiç kürek
Usulca dersini verdim Mehmet’im.
*
Mehmet Gözükara:
Ayağa dikkat et başa sahip çık
Hudutta dikili taşa sahip çık
Ekmeğe sahip çık aşa sahip çık
Dutlar ham olursa yenmez Küçük’ün
*
Mehmet Gözükara:
Ders vermeye talip demirler taşlar
Dalın eğilmesi yaş iken başlar
Yerdeki taneye inermiş kuşlar
Sende muradına erdin Demirtaş
*
Nuri Peker (Fidani):
Dostluk ağacının eğme dalını
Gönlü dolu anlar maşuk halını
Kim doldurmuş meyvesine balını
Düşünürse bilen yanmaz Mehmedim
*
Ramazan Demirtaş:
Boşa var olmadı demirler taşlar
Gönül ehli gönül diliyle taşlar
Yükselir tevazu gösteren başlar
Bunu bildim bunu gördüm Mehmet’im.
*
Mehmet Gözükara:
Meyveli ağacın eğilir dalı
Bağbanın ağarır saçı-sakalı
Arı mı yapıyor şekerli balı
Suç şeker verende derdin Fidani’m
*
Mehmet Gözükara:
Var olanın sebebini bilemem
Taş atsam da taşlanmaya gelemem
Dövüş olmasını ben de dilemem
Bende ne kötülük gördün Demirtaş
*
Ramazan Demirtaş:
Dostluk aramıştım onu da buldum
Boş bir kovan idim balınla doldum
Kötülük görmedim iyilik aldım
Seninle yok benim derdim Mehmet’im.
*
Kazım Gök:
Bir suç işlemedim dostluk pekişsin
Her çınar dibinde fidan yetişsin
Kavganın düzeni dedim değişsin
Sırtımı şiire verdim Demirtaş
*
Mehmet Gözükara:
İnsan bir kitaptır okuyanına
Gönül bir gergeftir dokuyanına
Âşık bir bülbüldür şakiyanina
Gülü gülistandan derdin Demirtaş
*
Mehmet Gözükara:
Kalender’ler Giryani’ler nerede
Şair diye bilinirler yörede
Ele geçmeyeler Allah verede
Atışma meydanı kurdun Kazım’ım
*
Haşim Kalender:
Kavgalı dünyada seyre yoruldum
Dostuma kızınca bana darıldım
Bilin avarelik kürkü sarıldım
Gölgesi serindir yurdun Mehmet’im
*
Mehmet Gözükara:
Haşim kardeşimin sesini duydum
Kavga-gürültüyü kenara koydum
Dünya meşakkatin çekmeye doydum
Kabirden görünür yurdun Haşim’im
*
Haşim Kalender:
Dağ olmazsa yankı vermez seslenme
Sonu kefen ise boşa süslenme
Rakip Azrailse kula yaslanma
Yıkılır boş kalır Ardın Mehmet’im
*
Mehmet Gözükara:
Dağ dediğin ayrılığa sebeptir
Kefen dediğin şey bir top keleptir
Kainatı var eyleyen Çalab’tır
Hakka kul olmaktır artın Haşim’im
*
Haşim Kalender:
Filiz bekler iken dalı budarız
Vatan din deyince canı adarız
Üstünlük takvada nefes kadarız
Sorguda belirir tartın Mehmet’im
*
Mehmet Gözükara:
Tohum filizlenir dal yapraklanır
Can dediğin vatan için saklanır
Mümin olanların yüzü aklanır
Beş ile altıdır şartın Haşim’im
*
Kazım Gök:
Dutu silkeledim tabaktan yemez
Suyundan da koydum bülbülüm içmez
Gözü gülden başka dünyayı görmez
Benim yoktur başka derdim de hele
*
Haşim Kalender:
Günahlı çağdayız Yaratan sile
Mükafaat olacak çekilen çil
Kutnu kumaşlara sarılsan bile
Çapkıyla topraktır örtün Mehmet’im
*
Mehmet Gözükara:
Dutu silkeledin sergi nerede
Avuç avuç yenir bizim yörede
Oynadın mı çocuk iken kör ebe
Kimi söbelemek derdin Kazım’ım
*
Mehmet Gözükara:
Günahı işleyip çağı suçlama
Kusur için mazerete başlama
Yerli yersiz gönlü boşa taşlama
Oldu bitti beni yordun Haşim’im
*
Ramazan Demirtaş:
Hatasız kul olmaz beşerdir insan
Nefis bir tarafta bir yanda şeytan
Tövbe kalpten olur aracı lisan
Hakkın divanına durdum Mehmet’im.
*
Haşim Kalender:
Kalende gül atar taş der küsülür
Nimetle ölçünce sesim kısılır
Tez öten horozun başı kesilir
Kaynat eti pişmez kartın Mehmet’im
*
Mehmet Gözükara:
Hatasıyla kusuruyla kul kuldur
Hakkın affı mağfireti çok boldur
Meşru daireden testini doldur
İsabetli yere durdun Demirtaş
*
Mehmet Gözükara:
Kalenderin gülü taştan sert gelir
Gözükara’m daim sana kurt gelir
Kim demiş ki dosttan dosta dert gelir
Eti sağlam olur kartın Haşim’im
*
Kazım Gök:
Bende size ve nezdinizde katılım sağlayan arkadaşlara çok teşekkür ederim Mehmet abi emeğine sağlık atışma deryanda bir avuç suyum güneşte bıraksan buharlaşırım yudum yudum çiçeklerin dibine dök beni hürmet eder ellerinden öperim.