*HÜLYA KÖKSAL
*
Kanadı gümüş kelebek
kanadı yaralı kelebek
gecede ışık arıyor benim gibi
pencereden pencereye çarpa çarpa
yürek çarpıntılar içinde
aşktan
korkudan
uzaklardan yanık türküler geliyor
yangın yerinde külleri insanlığın.
Işık içeride
karanlık dışarıda
bir kısır döngü içinde dönüp duruyoruz
kedere bulanmışız
gölgemiz aykırı sularda
tütün gibi dizilmişiz iğnesine acının
üzüm gibi ezilmişiz usumuzda ayak izleri
çekiçle örs arasında dövülmüşüz.
Yaşamak için özgürlük gerek
özgürlük için direnmek
minik adımlarla arşınlamışız gurbeti
volta atmışız
ölüm her an kapıda
karanlığın piyonları cellatları çoğalıyor durmadan
hercai menekşeleri gözyaşlarımızla sulamışız.
Kanadı gümüş kelebek
yürek çarpıntılar içinde
yaşamak için özgürlük gerek
ölüm her an kapıda.