– ERSİN KARTAL
*
Işı sevgilim, hışmıyla yağan bir barut gibi ışı!
Sessizlik gri bir güldür, onu düşür omzundan.
Gölümde hala esrik gölgenin keyfi salınışı;
Eksildim paldır küldür, benimdir o kara zindan.
*
İstersen sözleşelim ve ağlayalım bir gün,
Ağlamak ki bir dildir, sökmesi hiç zor değil.
Göğsümde, savurduğum üzgün kapkara vir’gül;
O zindandan kopmadır parıldayan kor değil.
*
Tren geçti, dümdüz olduk seninle bu raylarda
Bayram ayakkabısı gibi, hem yeni hem afili…
İnsan daha gri oluyor böyle garip aylarda,
Daha bir yaşamak aşığı, daha bir alengirli…
*
İstersen sözleşelim ve dağılalım bir gün,
Masadan sofrayı çek, yere düşsün kader.
Toprağa bulansın gül, başındaki morgrengi;
Diri tut, dağılmasın tek gönlündeki ezber.
*
Üşü sevgilim, anasından ayrı yetim gibi üşü!
Öksüzlük gri bir tüldür, söküp at omzundan.
Göğsümde topladığım sapsarı kumlu düşü,
Çekip kopardığımı bil, işte budur antioksidan…