Ey, yüzü yüzüme ayna olan kadim yalnızlık, bir bahar kuytusunda kıyamım ben.
Soğanlı çiçeklerin nadide türlerindendir. Utangaçtır, yüzü hep yere bakar. Rengini utangaçlığından almıştır belki de; yüzü ‘al al’ dır. Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesi Binboğa Dağları’nda ve Anadolu’nun belli yerlerinde doğal olarak yetişir. Kalabalıklardan uzak olmayı sever; kuytu yerlerde için için ağlar, onun içindir ki Ağlayan Gelin denmiştir. Baharla beraber gözyaşı hiç dinmediği için diğer çiçeklerin hüzünlü kardeşidir. Bundan dolayı da matemin, efsanelerin sembolü olmuş; kâh Hz. Meryem’in gözyaşlarının düştüğü yerde açmış, kâh Hz. Hasan ve Hüseyin’in Kerbela’da ki acılarına tanık olmuş; Ferhat ile Şirin’in vuslata ermeyişinden dolayı boynu bükük kalmış; Anadolu’nun acılarına tanıklık ederek gözyaşını tutamamıştır.
Bazı dillerde ona Fritillaria imperialis dense de elleri kınalı bir Anadolu gelininin “Hem ağlar hem giderim” sıcak esprisini vermemiştir yabancı kültürlerde.
Anadolu’nun nazlı çiçeği “Ağlayan Gelin” otağını dağ eteklerine kurmuş, kınalanmış bir yalnızlığın uçurumlarında nice efsaneler biriktirmiştir.
Onun hüznü, soğanlarının sökülüp götürülmesi, yerinden yurdundan edilmesiyle devam eder. Çünkü bilir yeryüzünde nadide bir çiçek olduğunu ve her toprakta kendine yurt tutamadığını.
Kokusu olmasa da utangaçlığı ve ağlamaları insanları hep kendine çekmiştir.
Ters Lale diyoruz ona ve fakat kendini var edene olan mahcubiyetinden yüzünü toprağa döndürüşünü düşünmeden geçip gidiyoruz.
Vadilerde baharları bekler de yüzünü insanlığa kısa bir süre gösterip çekilir tekrar diğer bahara.
Eğer bir bahar günü Binboğa Dağları’na gider, sürmelenmiş gözlerine eğilip bakarsanız, onun Vatan için, Kudüs, Halep ve Müslümanlar için gözyaşlarını çoğalttığını görürsünüz.
Yüzyıllardan beri hiç unutturmamış kendini. İslam tarihinin, Mimar Sinan eserlerinin sütunlarını süslemiş, duvağına bürünmüş gelinlik kız utangaçlığıyla durmuş minberlerin, makberlerin başucunda.
Lalename’ ler yazılmış asırlarca adına.
Binboğa yaylasının eteklerinde bir ağıt duyarsanız o Ağlayan Gelin’dir.
Gözyaşları Ceyhan Nehri’ne karışmış, denizine kavuşmuştur.
*
YASİN MORTAŞ
