yarım kalmış duâ’nın
bir tugan’ın hakas’ın tuva’nın
altaylar’ın o münbit doğa’nın
resmidir, resmidir ötüken’inyesi’nin.
âdem’in, nuh’un; kutlu yâfes hikayesinin.
naxşa’sı
yarım kalmış uygur’un, soylu batur han’ın
nice akan onca kızıl kanın
alınmamış öfkesi kazak’ın
kırgız’ın, hıncı kurmancan datkan’ın;
karakurum’un öksüz kırım’ın
ah vatanım!
kurban verilip adanan çöre çöpe ça/put’a
bir hiç’e akan onca kızıl kanın;
adriyatik’ten urumçi’ye, yemen’den yakut’a
son sözünü söylememiş şanlı coğrafyamın
resmidir bu resmidir “ahıl teke/altın atlar”ın
bahadır’ını bekleyen boşa düşmüş yuların
kişneyip dörtnala rahvana şahlanan yılkıların
ahra ah! rûh’um,
rûh’un silüetine bürünmüş soylu kantura’nın
gök millet, kızıl tûğ göğçe budun tûran’ın
kızıl elma’m
“hanîf”likte aynîleşmesi “kut”la kur’an’ın.
yorulur mu hiç aşk atıyla süzülen sefere
altay’ım, kımızla “yır”la coşulan kutlu dağım
otağ’ım al tay’ım altın yeleli kısrağım,
ahra ah!
*
RÜSTEM AHMET GÖZÜBÜYÜK
”bahadır’ını bekleyen boşa düşmüş yular…,
yorulur mu hiç aşk atıyla süzülen sefere”…
şiirin her cümlesi derine inen kazma, göklere çıkan minare ama,,,,
yukarıya eklediğim cümleyi nereden buldun üstâd…