– HAŞİM KALENDER
*
Uçan tenekelerle bu kaçıncı kazadır
Yüreğime değer söz, dilime ateş düşer
Ayağım yere basmaz, sarmalayan fezadır
Onbir şehit okunur, ilime ateş düşer
*
Kan akar bayrak bayrak, yüreklerdeki hardır
Tatvan beyaz bürünmüş, bu kar değildir nardır
Yıl ikibinyirmi bir, martın beşi bahardır
Sırtımda erir iken elime ateş düşer
*
Birlikte gidişiniz gönüllerde bağ olsun
Nur insin kabrinize, bahçe olsun bağ olsun
Düştüğü yer yanıyor, elbet vatan sağ olsun
Ağıt ağıt yükselir, telime ateş düşer
*
Şerbet diye sunulur, zehirler içirilir
Uzaktan bir el mi var, ölüme uçurulur
Geçmişin delilleri milletten kaçırılır
Günler aylar birikir, yılıma ateş düşer
*
Eşref Paşa’dan sonra Muhsin kurban dağlarda
Osman diyorlar şimdi ASELSAN da ağlar da
İsrail kokar sanki ellerimi bağlarda
Vatan vatan açılan gülüme ateş düşer
*
Vali Yazıcıoğlu, koçların koçu Çatlı
Gizledim sanıyorsun âlemler ki kaç katlı
Yeniden geliyoruz, yaya değil kıratlı
Eşgın verir yeniden, dalıma ateş düşer
*
Huzur bizimle gelir, söylemişim kaç kere
Siyonist karıştırır, kurt düşer kuru yere
Külümüzden doğarız, bilir bizi yerküre
Vatan desen canlanır ölüme ateş düşer
*
Hilali ve bayrağı candan aziz biliriz
Bir değil kırk can olsa çakılına ölürüz
Yılmış, sinmiş sanmayın bir gider bin geliriz
Gözlerimin coşkusu selime ateş düşer
*
Şehadet Kalender’in gözlerinde tütüyor
Al bayrağın altında nefes almak yetiyor
Oyunlar son bulacak, oyuncunuz bitiyor
Sert esecek bilin ki yelime ateş düşer.