– NURKAN GÖKDEMİR * Pencereden sokağa ve karşı evin bahçesindeki çiçeklenmiş ağaçlara hayranlıkla baktı. Müjde yüzlü mevsim, gizil bir telaşa bürünerek gelivermişti yeryüzüne işte.
ÖYKÜ
SEVAPLARIZ BİZ
– NEJLA ARSLAN * Gökten bir bulut; yağmur damlası olarak düşse, onu kabul edecek bağrına basacak toprak parçası bulur. Kaldı ki ben gökten yağmur
GÜLEYYA
– GÜLÇİN YAĞMUR AKBULUT Dakikalar sonra ilk duruşmama girecektim. Petunyaların açma vakti gelmişti. Eski bir sandal yaklaştı ömrümün kıyılarına. Hayatın heybemde biriktirdiği bütün kederleri,
MEMLEKETİME YOLCULUK
– MEHMET GÖREN * Kaç yıl olmuştu doğup büyüdüğüm memleketimden ayrılalı. Zorunlu bir ayrılıktı bu! Nasıl da gelip geçti bir ömür… Otobüs hızını, kalbim
ESKİDEN-YENİDEN
– MEHMET PEKTAŞ * Onu sitenin bahçesinde başında kasketi, elinde bastonu ile sağ ayağını âdeta sürüyerek ağır adımlarla yürürken görüyordum hep. Birkaç defa başımızla
MASALCI NİNE
– MEHMET GÖREN * Köyde tek başına yaşayan yaşlı bir nine vardı. Masalcı Nine derlerdi. Her gün masal anlatırdı çocuklara, gençlere… Kumaş fistan giymişti
DÜĞÜN
– NEJLA ARSLAN *** “Kız Sevda, gebermeyesin sabahtan beri bir çift ineği sağamadın! Kız, hanginiz birbirinizi sağıyorsunuz?” “Geldim ana geldim. Sütünü indirmiyor hayvan, ne
HAYIRSIZ EVLATLAR
– MERAL TABAKOĞLU TOKSOY * Sokağın başında görünen iki kadın, Naciye teyzenin evine doğru geliyordu. Birbirlerine “Gene aynı yerde oturuyor.” dediler. Naciye teyze pencerenin
TORNET
*MEHMET BİNBOĞA * Ah Afşin… Güzel ülkem, sevgilim… Çocukluğumun büyülü ülkesi. Şimdilerde sakin şehir dedikleri şehirlerdendi, sessiz ve huzur dolu beldeydi bir zamanlar. Çocuktuk
KURBAN…
*Mehmet Binboğa * Yeşil naylon tenteli, sarı dama kuşaklı, köylere servis yapan yegâne araç olan Hasan Salt’ın jipinin ön koltuğuna kurulmuş; üzüntüden cıgaranın birini










