TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN 100.YILI
‘’BENİM NAÇİZ VÜCUDUM,ELBET BİR GÜN TOPRAK OLACAKTIR;ANCAK TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR.’’ KEMAL ATATÜRK
Cumhuriyet:Siyasi gücün halk ve temsilcleri arafından paylaşıldığ bir devlet yönetim şeklidir.Yani egemenlik kayıtsız şarttsız miilletindir.Vatandaşların belirli bir süreyle seçme ve seçilme hakkı vardır.Herkes kanunlar karşısında eşit haklara sahiptir.
Nice zorluklarla, kanla,irfanla kurduğumuz,Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanının 100. Yılı kutlu olsun. Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmetle,şükranla anıyorum.Ruhları şaad olsun!..
Atatürk diyor ki:’’Bütün ümidim gençliktedir.Ey yükselen yeni nesil,istikbal sizindir.Cumhuriyeti biz kurduk. O’nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.’’
‘’Türk milletinin karekterine ve adetlerine en uygun olan idare ,Cumhuriyet idaresidir(1924).’’
‘’Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerirmi,benim duygularımı anlıyorsanız bu yeterlidir.’’
‘’Ben,manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı,hiçbir doğma,hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum.Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederse manevi mirasçılarım olurlar.’’
‘’Hayatta en hakiki mürşit ilimdir,fendir.’’
‘’Taş kırılır,tunç erier ama Türklük ebedidir’’
‘’Öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.’’
‘’Egemenlik ,kayıtsız şartsız milletindir.’’
‘’Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir.Tüm yurttaşların vicdan,ibadet ve din özgürlüğü demektir.’’
Cumhuriyetimizin 100.yılını kutlarken Türkiye Cumhuriyetinin demokratik,laik ,sosyal bir hukuk devleti olduğunu hiç unutmayalım.Büyük devlet ,büyük millet olduğumuzun şuurunda olalım.Milli birlik ve beraberlikle bütün zorlukları yenebilecek güçteyiz.Türk milleti,zekidir,çalışkandır.Yeter ki kendimize güvenelim ve adaletten,liyakatten ayrılmayalım.Çünkü Türk’ün hamurunda adalet, yiğitlik,dürüstlük,yardımseverlik vardır.Tarih bunun örnekleriyle doludur.Üç kıtaya, adaletle hükmetmiş bir büyük milletin torunlarıyız.Bu şuur ve sorumlulukla hareket etmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti’ni her vatandaşı,görevlerini bu sorumlulukla yapmalıdır.Herkes için adalet ve liyakat esas olmlıdır.Bunun da sorumlusu ve uygulyıcısı birinci derecede yöneticilerimizdir.Görevini en iyi yapan,vatana en iyi hizmet edendir.
Türkiye Cumhuriyeti sıradan bir devlet değildir.Dünya insanlığına karşı sorumlulukları olan bir devlettir.Türkiye Cumhuriyeti kimsesizlerin kimsesidir.Devletimizin zayıf,güçsüz olması Müslüman aleminin ezilmesi, hatta masum milletlerin hor görülmesi demektir.
Bir hatıramı nakletmek istiyorum.Yirmi dört yıl önce MEB tarafından Suudi Arabistan’ın Cidde Uluslararası Türk Lisesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak görevlendirilmiştim.
Suudi Arabistan Krallıkla idare edilen bir ülkedir.Krallık, korkuya dayanan teokratik bir yönetim biçimidir.Okulumuz konsolosluk içindeydi.Konsolos Bey, görevli öğretmenlerle bir tanışma toplantısı yaptı.Hoş geliniz faslından sonra:
–Arkadaşlar! Sözlerimi dikkatlice dinleyiniz.Sizler,demokratik,laik,sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşlarısınız.Suudi Arabistan ise krallıkla idare edilen bir devlettir. Sakın ha sakının krallığı ve uygulamalarını eleştirmeye, hele hele Türkiye Cumhuriyeti’yle kıysalmaya hiç kalkmayın.Krallığın kendine ait -bize göre saçma gelen- kanunları,uygulamaları vardır.Bunlara dikkat edeceğiz.Burada ana dil Arapça’nın yanında ikinci dil İngilizce,üçüncü konuşulan dil ise Türkçedir. Bundan dolayı konuşmalarınıza dikkat ediniz . Her yerde krallığın sivil giyimli polisleri vardır.Hata yaparsanız, rejimi eleştirirseniz,sizi biz de kurtaramayız.Kurtarsak bile yurt dışı göreviniz hemen sonladırılır.
Konsolos Bey’in konuşmasından çok etkilenmiştik.Eski öğretmenlere merak ettiğimiz konuları soruyorduk.Duyduklarımız karşısında hayrete düşüyorduk.Bazı şeyleri yaşayarak öğrenecektik.
Cidde’de Mekke’de,Medine’de gezdiğimiz birçok yerde Afkan Türkleriyle,Musul,Kerkük Türkleriyle,Suriye Türkleriyle ve Çin zulmünde inim inleyen Uygur Türkleriyle tanıştık.Hepsiyle de Anadolu Türkçesiyle anlaştık,dertleştik.Hepsinin de ümit ışıkları Türkiye Cumhuriyetiydi.Türkiye Cumhuriyetini bir kurtarıcı olarak görüyorlardı.Atatürk’ü çok iyi biliyorlar ve seviyorlardı.Çünkü bizim tarihimizde mazlumların elinden tuttuğumuzu,zalimlerin karşısıda durduğumuzu biliyorlardı.Bu sözler beni duygulandırdı.
Cidde’de Türklerin yoğun olarak yaşadığı mahalleler vardı.Mahallede Türk kasabı,fırını,berberi,terzisi,kahvehnesi…. Türk kahvehanesine gitmiştik.Akşam ezanı yaklaşınca kalın siyah perdelerle kahvehanenin pencerelerini dikkatlice kapattılar.Karartma yaptılar,namaz vakti,kahvehanelrin,lokantaların,dükkanların,işyerlerinin açık olması yasakmış. Çayımızı içerken yanımızdaki masada bir grup Türk, okey oynuyor,yanlarında da seyircileri vardı.Masada okey oynayanlardan biri kömür gibi siyahiydi(zenciydi).Dikkatimi çekmişti ,kulağım yan masadaydı.Seyircilerden biri siyahi oyıncuya:
—Enişte, yanlış taş attın,onun yerine başkasını atmalıydın.
Siyahi oyuncu,konuşan kişiye şöyle bir baktı,gülümsedi:
—Senin aklın yetmez,benim oynadığım taş doğrudur,deyince masada bir kahkaha koptu.Ben hayretle yanımdaki kıdemli öğretmene.
—-Siyahi oyuncu Türkçe konuşuyor, hem de espiriyapıyor, dedim.Öğretmen arakadaşım gülümsedi:
—Merak etme Harun Bey,o bizim öğrenci velimiz Tacettin Bey’dir.Ankara ODTÜ İnşaat Mühendisliği mezunudur.Eşi Türk’tür.Aynı zamanda hem Nijerya hem de Türk vatandaşıdır.İki oğlu öğrencimizdir,bundan böyle senin de öğrenci velindir.Biraz sonra tanıştırırız,dedi.
Tacettin Bey’le okulda çeşitli zamanlarda sohbetlerimiz oldu.Eşi de ODTÜ mezunuydu.Kendisi Suudi Arabistan’da bir inşaat şirketinde çalışıyordu.Birinci çocukta babanın genleri ağır basmış, oğlan siyahiydi.İkinci oğlanda annenin genleri ağır basmış, çocuk esmere yakındı.
Bir gün dedi ki:
—Siz Türkler,büyüklülüğünüzün,özgüveninizin,büyük kültürünüzün,tarihe yön vermiş millet oduğunuzun,şanlı tarihinzin farkında değilsiniz. Sıradan bir Türk vatandaşını, Nijerya’ya devlet başkanı yapsak , mevcut başkandan ülkeyi daha iyi idare eder,dedi.
Tacettin Bey’in söyledikleri Atatürk’ün:’’Bir Türk düyaya bedeldir. Ne mutlu Türkü’m diyene! vecizelerini aklıma getirdi.Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı forsundaki on altı yıldızın,tarihimizde kurulan on altı Türk devletini temsil ettiğini,ortadaki güneşin ise Türkiye Cumhuriyetini temsil ettiğini ,Göktürkler’den sonra Türk isminin Türkiye Cumhuriyeti’nde kullanıldığını öğrencilerime her zaman anlattım.Türk devletlerinin savaşlarla yıkılmadıklarını ,iç kargaşalar neticesinde yıkıldıklarını bilyoruz.
Günümüz dünyasında, Müslüman ülkelerin geri kaldıklarını,iç karğaşalarla çalkalandıklarını,Arap ülkelerinin param parça olduklarını İsrail devletinin Filistin’de soykırım yaptığını ,Hristiyan aleminin İsrail’in yanında yer aldıklarını üzülerek görüyoru
Sözün özü,Türk- İslam devletleri içerisinde her bakıman örnek ve lider ülke demokratik,laik,sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetidir.Türkiye Cumhuriyeti Türk-İslam aleminin güneşidir.Masum,mazlum milletlerin bizden beklentileri vardır.İçimizde bir ve berber olursak, hiçbir güç bize zarar veremez.Cenab-ı Allah kahraman ordularımızı havada,karada,denizde her zaman ve her yerde muzaffer eylesin!..
Atatürk’ün deyşi ile:’’Yurtta sulh,cihanda sulh!’’
Cumhuriyetimizin 100.yılı tekraren kutlu olsun!..
Yaşasın ATATÜRK,yaşasın TÜRK MİLLETİ,yaşasın TÜRKİYE CUMHURİYETİ!..