– İLKER GÜLBAHAR
*
dadacılar adalara dadanalı
kendinden kurmalı topacım
üşengeç istakozlar pişiriyorum
sapan
sandıktadır oysa
gökçadırda yağmur arıyor nergis
hu çekmekte maceraperest puhu kuşu
bohem hayatı
pedal çevirir cambaz ipinde
cebeci’den kartal’a
kartopu yuvarlanır
ipince bir perdedir istanbul metrodan inince
sorma kıl heybemde ne taşıyorum
anorphan boy is in our classroom
bayramlık ağzını giymiş bizim buralar
kargalar çimer okunmuş sular içinde
ruhunun kıvrımlarını
cibuti’ye salmış kurbağalar
beyaz redingotlu prense dönme peşinde
atıyorum hem de çok pis
kapama avuçlarını
krank mili bükülmüş gibi
büyümüş de küçülmüş gibi bir fırlak
orta refüjde çim biçiyor ağlayarak
akşam yemeğinde / üstelik iftarda
gözleri kuşgözünde kalmışsa bir diyabetin
iyi mi ettin be nizamettin
şimdi bütün bunların üstüne
hamısının üstüne
yorgunsam
yolda kalmışsam
kışsa ve üşüyorsam
“benden selam olsun bolu beyi’ne”
çünkü laleler kadeh şeklini alınca kızarır