Orta Doğulu kızım, değişmez kaderim
her doğanla doğar, göbeğimi kendim bağlarım
yazgımda siyah eller
kimi saçlarımdan tutar kimi eteğimden
yüreğim çaput yüklü dilek ağacı
her gidenle gider kalanla ağlarım
saçlarımda alev, gecelerim yıldızsız
kırkikindi yağmurları gözlerimdeki kızıllık
lav olan yaşamlardan iz
çağın gerisinde
çaresizliği muskalayıp astılar boynuma
huzur tüyden cılız keder anbean
gergef kısır döngü dokur
yer etti kara bulut laldir zaman
gence ölüm donu biçilir
eşe acı bebeğe yetim
naylon gemiyle bir ölümden diğerine geçilir
yitirdim düşlerimi
düzenin kanlı rotasında
daldalar kaptı kuzumu
denizler ortasında
ipsiz dünyanın kirli sularıyla boğuşurum
arıkan’da suriye’de
filistin’de zalimler canhıraş
ciğerleri doğranan analar
yenemez acısını ölüme muhtaç
umudum çarmıhta, yaralarım yara doğurur
kanlı coğrafyanın kızları
hamurunu gözyaşıyla yoğurur
toprağımız savaş giyineli
göğsüm katar katar mezarlık
taşıyamıyor ölüleri!..
*
FATMA NİŞANCI
”toprağımız savaş giyineli,
göğsüm katar katar mezarlık,
taşıyamıyor ölüleri!..”
YAŞAM, GERİYE DÜŞER,
HAYAT, İLERİ ALIR DİRİLERİ.