karşına çıkan tuz da olsa lokma da
çıkmıyor sebepsiz değmiyor can cana
bildim ezelden ebede bir düğüm var
çözülmesi zor ölüm düğümü insan kursağında
her düğümün bir ayinesi var zahirde
vuslat buz kesiği her dem şah damarında
yağmur rahmetse ipekten kumaş
zahmetse buzdan mermi
ya insan lisanı çeşit çeşit
sevgi yoksa söz içinde
hep zahmet cana her söz
can kırığı benzemez kemik kırığına
kaderde varsa nasip olur umulmadık ne varsa
umulmadık…
kayadan sertmiş insan eti bilmezsin
kırıldı mı kalp tuza döner bin parça
titriyor ruhum asılı bir yaprak gibi ağaç dalında
güz vurdu rüzgar savurdu
ha geldi gelecek diye beklemedeyim o gün
vakti gelen olur
vakti getiren de O’dur
olmazları olduran da
bel bağlanmazmış ruhsuz korkuluğa
dost dost diye dolanmışız yanlış boyunlara
tek dost O, O’ndan başkası dost olmazmış insana
anmak varken söndü sözümüz
bildim hikmetini gecikmenin de olmayanın da
nasip dağ olsa erir içecekse insan
vardım vara vara bir cana seraptan öte bir şiir
yolum yolunu bulsun istemem başka
yaratana kurban verdi en güzel sözü içime
ne çıkar kimse olmasın yalnızlık yoldaşımdır
kimsesizken kimseyim huzurunda
bir sen varsın Rabb’im
*
AYŞE ARSLAN