İSMAİL OKUTAN
*
Çağın buhranı doldu içime
Yorulmadım hiç çilesini taşımaktan
Zamanın kahrını yaşamak hep bana düştü.
Bana düştü yangınlarda tutuşmak
İçimden kopartılan ne varsa,
Kalbimden çalınan ne varsa
O kadar isyan yükseliyor içimden zulme karşı
Ateş yakar gibi yüreğimi yakan
Yakan, ateş gibi yakan yüreğimi,
Kurşun gibi delen yüreğimi
Uçak gibi dalan zulüm çağına
Kartal uçuşuyla uçup ceylan koşusuyla koşan yüreğim
Varıyor hasrete hasretle, direnişle
Tohumlar yeşerip isyana dönüştü
Direniş vakti geldi çattı
Alnımın çatında bir çift namlu her gün
Yağmur yağıyor içimize o vakit
Her yağmur damlası bir göldür
Her göl bir yağmur damlasıdır
Her direniş bir özgülüktür içimde
Ey bütün faili malum cinayetleri üstlenen zulüm
Sen istemesen de artık vakit geldi,
Tohumlar yeşerip isyana dönüştü
Artık direniş vakti geldi çattı
Parmakların ucunda yeşerecek bir direniş
Sapan taşlarından fırlatılacak bin umut
Yeni ve yeniden sıcak bir silkiniş ile devirecek tahtını
Devirecek zulmün sarmal dolaş saltanatını