– İLKER GÜLBAHAR
*
sen de silkele gürbüz ağacı çocuk
belki avucuna dua dökülür
dudağının kenarında
kurumuş çikolata izlerine aldırmadan
her dilde sustuğun gibi
silkele bu ağacı ve gir kuyuya
çünkü babalar ölünce yaşlanır
tıpkı yılları alnında katlamış
hira’dan üzülme endişeli
umudu avuç içinde cevşen zırhı
yüzüne sürdüğün dua serinliğiyle
inanmak omzu dikleştirir
diz kapağından bozar pantolon ütüsünü
topuklarının üstünde dön ve
silkele bu ağacı
bembeyazdır eteğindeki taşlar
gömleği sırtından yırtılmıştır dalların
temiz ve pak
hadi kalk
ve silkele bu ağacı
şimdi bize üç boyutlu nazarın lazım
kendiri diline
urganı gözlerine bağla
ve kendindeki mağaraya in
cevher toprak altında nadastadır
panzehir eziyorsa otacı
bir yılan başını lokman
cebine düşmesi için
zeytin ve incirin
sarıl ve silkele bu ağacı
akmaya kararlı ırmak
yatağına insin
silkele bu ağacı
alnında
secde izleri biriksin