
saklı bir bahçeydim
güneşin değmediği gölgelerim vardı
akıp gidince sen ve zaman
bekliyordum
inleyen anılarımın başında
çok isterdim silinsinler sana çarpa çarpa
bıraksam hatırlayamadığım onca anıyı
aksam sivrilmiş köşelerinden
kıvrımlarına kıvrılıp uyusam
her zerrenle değersin gözlerime
yetişemem bakışlarına
kaybolur bir ben aynası sularında
ve kaç yüzüm akar gider de bulamam
bu ben miyim senden yansıyan
karanlık bir alev huzmesi çehrem
görüyor musun
yanarmış değdiğin yer tenimde
sudan da olsan
aldanmış aldanmışız çoğumuz
yeşillerle örülü sahte cennetine
arkana bakmadan vefasız bir insan gibi
gidendin sen
ve gölgeydin gerçeğini gizleyen
kaynağına ersem
döküldüğün yerde huzura
hangisi daha çok temizler gönül yaramızı
sonsuz musun nedir bize sattığın bu cakan
geride kalan bizler ölüme akıyoruz bilir misin
akarken siliniyor senden yansıyan yüzüm
geriye kaç yüzüm kaldı bilmen
tut ellerimden dönüyor başım
sallanıyor divane köprülerin
düştüm düşeceğim
bırak düşeyim
ölür müyüm
ver sırrını nasıl yetişirsin zamana
*
AYŞE ARSLAN
