– DAVUT GÜNER
*
eski bir dolapta unutulmuş
çok eski bir albüm
okul resimleri
ve sayıklamalarla
kendini bir bakıştan kurtarmak ister
yani bütün bunlar
bir kapının bir çıngırakla açılması
küllerinden
yeniden doğması Anka kuşunun
geçmek bilmeyen o saatler
geç kalkan o trenler
yaralar boşalır
tarlaların uzağındaki kamışlar
kavisler çizer
toprak sürülmüş
tohumlar saçılmış bir serap gibi
birbirine karışmış bütün nehirler