– İSMAİL OKUTAN
*
çırpınıyorum, çırpınıyorum ha bire
muştu getiren beyaz güvercinler gibi
gözlerimgeniş ve gümüş göklere
kanatlarım bulutlara takıldı bir kere
hangi şehir yalnızlığımı anlar
başkentin başat acıları kalbimi deler gibi
gel bu çağın buhranını öldürelim
gözleri kamaştıran karmaşasını öldürelim
gel hicret edip çıkalım bu işkenceden
çölde kumlara batarak
çıkalım çiçek çiçek mevsimlere
gel benliğimizi öldürelim
gümüş bir hasretle beklerim yağmuru
yağmur sevgi dağıtmaktan vazgeçmeseydi
gözlerimi dikerek bakmazdım kurşuni renklere
yağmur delicesine yağar içime
yeşerip serpilir kurumuş ağaçlar içimde
ah ağaçlar ki kökleri yedi kat yerin altında
dalları yedi kat üstünde göğün
gövdesi doldurur bütün âlemi
renkleri doldurur gözlerimi
kokusu aklımı devşirir başıma
ben uçuyorum gökte tek başıma
pamuk bulutlara karışarak
yağmur ıslatıyor elbiselerimi
ruhum genişliyor geniş ve gümüş gökler kadar
dolunay doluyor gözlerime