*Aslan AVŞARBEY (Mülki)
*
Duvarları yıkık buz gibi evde,
Bir meçhule demir aldı Gariban.
Gözleri semada kaskatı gövde,
Sonsuz bir uykuya daldı Gariban.
*
Fark eden olmadı üç gün boyunca,
Oralı olmadı kimse duyunca,
Bir çocuk üzüldü ölmüş deyince,
Sanma köye matem saldı Gariban.
*
Yırtık bir ceketle örtüp yüzünü
Muhtar ile imam çaldı gözünü.
Şalvardan yaptılar kefen bezini,
Bir sabah sessizce öldü Gariban.
*
Kışın öldü diye kızdı alayı,
“Hoca, defnetmenin yok mu kolayı?”
İmam bile kısa kesti salayı,
Köylünün keyfini böldü Gariban.
*
Öldü de kurtuldu garip dediler,
Bir çaydanlık suyla ölü yudular,
Namaz için sal taşına kodular,
İlk kez önde bir yer buldu Gariban.
*
Namazını köyden beş kişi kıldı,
Ne partiden biri ne çelenk geldi,
Dört adam salını omzuna aldı,
Son deminde sultan oldu Gariban.
*
Mezar diye dar bir çukur oydular,
Tabut yoktu çula sarıp koydular,
Bir “Kul hü” okuyup üçe saydılar,
Fatiha’dan mahrum kaldı Gariban.
*
Öldüğünü köylü o gün unuttu.
Rüzgârlar ağladı taşlar yas tuttu.
Mezarında her gün bir baykuş öttü,
Âlemde ne bahtsız kuldu Gariban.
*
Dünyada ne malı ne hırsı oldu
Her ne dilediyse hep tersi oldu.
Yoksulluk bildiği tek dersi oldu,
Gören yok ne zaman güldü Gariban.
*
Gariban, bilmedik ne idi düşün
Sormadık, var mıydı ekmeğin aşın.
Son gördüğüm günkü acı gülüşün,
Mülki’nin bağrını deldi Gariban.
*