Devrilecek bugün de yine akşam olacak
kızıl gruba bakıp ben O’nu anacağım
serabı çizgi gibi usulca kaybolacak
vuslat bu dem mi diye yine avunacağım
*
güller boyun bükecek lebinden mahrup olup
feryadından bülbülün zelzeleye tutulup
ağır ikindi sonu rüzgârıyla savrulup
melalin kor göğsüne usulca konacağım
*
kıyısız çöl gibiyim mevsimler kurak bana
Onsuz tebessüm yasak, mutluluk uzak bana
hicranıyla aldığım her nefes tuzak bana
yokluğunun ağına düşüp çırpınacağım
*
gözleri ki göğümün gurub eden güneşi
duyulmamış benzeri, görülmemiş bir eşi
hayali harlayacak içimdeki ateşi
düşüp aşkın oduna kor gibi yanacağım
*
kaynayan volkan gibi ben böyle yandığımda
dönüşsüz hazan gibi geçiveren çağımda
dilimde tufan gibi ismini andığımda
hafakanlı kalbimi kalbine sunacağım
*
ve durdu şimdi zaman, tüm şehir birden sustu
soluverdi çiçekler sanki mevsime küstü
yumulmuş gözleriyle bu kızıl akşam üstü
çekilince gölgesi, kıyamet sanacağım.
*
Mehmet Osmanoğlu