6 Şubat Şehitlerine
S/ağırlaşan sona gebe dünya
tükürdü böğründen ağırlığı
nar tanesi gibi saçtı dört yana
Ey zerre hayrın, şerrin sahibi
dağlar huzuruna ayaklandı
cürmümüzü anlatmaya
İnsan insana yetmeyedursun
şefkat eliydin ey aziz ülkem
adın nakıştı gök hizasına
Yıkıldı dünya burcu, heyhat
savruldu arz, koptu kıyamet
toprak astı kendini boşluğa
Seher perdesini yırtarken
bebek beşiği ahraz duvarlar
yüzümü aralardım haritada
Kuma öfkelendi demirler
şehir ürpertiyle uyanırken,
ecel vaktinin hüzün sesiyle
yalınayak uçarı ağlaştılar
Yoruldu, indirdi sırtında dünya
oysa bitmez sanmıştık ömrü
kanada ağız açan yavru kadar
kulak kapattık vaveylaya
Turna olup uçmak isterdim
on bir ile, akıbeti sormaya
kaskatı kesildi göğsümün solu
ey kuş, sakla beni yuvanda
Çok tuhaf, bu kaçıncı veda
bir yaşına daha girer mi felek
bir karınca daha altı şubatta
yudum suyla koşar sehere
Gece aynasını kıran bekçiler
evimizi, yüzümüzü karıştırıp
söndürdüler lambalarımızı,
kaç sıralı ölü olduğumuzu
koşardık Azrail’e sormaya
Taş atacak pencere de yok
vuramaya kapı, çalamaya zil
sur yıkılmadan koptu kıyamet
yarım yaşamın ötesi ukbada
Sesin kısılmış, ey güzel vatan
haydi, seslen kardeşlerine!
*
MUSTAFA IŞIK