– ZİYA NURDAN
*
Aramaktır hazinem aramak bir tek sorgum
Bâki olan satıhta gezer bu arayışım
Cesaret silahıyla her an vurulur korkum
Mânânın ilmiğini çözer bu arayışım
*
Hevesin bahçesinde kırılır tahta atım
Sonsuzluk tepesinde tozar bu arayışım
Nakış nakış âleme diz çöker şatafatım
Kibir denen cadıya mezar bu arayışım
*
Ne kadar beklemişim meçhulde gizli anı
Zamanımı kalemsiz çizer bu arayışım
Bulurken kaybetmekmiş hüznün elemli yanı
Hicrandan incileri dizer bu arayışım
*
İstikbale akarken hayat menbaım fikir
Tefekkür deryasına hazır bu arayışım
Dayandığım imanım kalbimde çeker zikir
İnkâra derin mezar kazar bu arayışım
*
Çocukluk gençlik derken hızla geçiyor devran
Hiç doymayan gönlüme pazar bu arayışım
Hey sen yorulmuş ruhum cesetten önce davran
Dünyalık bu hesabı bozar bu arayışım
*
Dilimde başka başka sonsuzluk ilahisi
Sükutumun sesinde azar bu arayışım
Vuslattan daha öte içimde sıla hissi
Gurbete her gün mektup yazar bu arayışım
*
Bayat bir yok oluşta her taze ölüm tatlı
Ebedî olmayana kızar bu arayışım
Bedenin terk ettiği ruhumuz kefen katlı
Tabutun en dibine sızar bu arayışım